14.01.2015 Views

bölüm ıı - Prof.Dr. Seval Fer

bölüm ıı - Prof.Dr. Seval Fer

bölüm ıı - Prof.Dr. Seval Fer

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

113<br />

Gerçekleştirilen bu çalışmada elde edilen bulguların aksine Johnson (1981, Akt.,<br />

Yüksel, 2003: 25) da, okulda başarısız olan çocuklarda öğrenilmiş çaresizliğin<br />

davranışsal sonuçlarını araştırmış; öğrenilmiş çaresizliğin okul başarısı ve benlik<br />

kavramıyla olan bağlantısını incelemiştir. Araştırmada, öğrenilmiş çaresizlik düzeyi<br />

yüksek olan öğrencilerin benlik tasarımlarının düşük olduğu; okulda gösterdikleri<br />

akademik performanslarının diğer öğrencilere göre daha zayıf olduğu bulunmuştur.<br />

Aynı şekilde öğrenilmiş çaresizliğin davranışsal, bilişsel ve duyuşsal değişkenler<br />

üzerindeki risk faktörlerini inceleyen McKean (1993) de, üniversite öğrencileri üzerinde<br />

gerçekleştirdiği araştırmasında, katılımcıların olumlu ve olumsuz olaylar hakkındaki<br />

açıklamalarını belirlemiş ve araştırmasının sonucunda yüksek derecede çaresizlik<br />

yaşayan öğrencilerin akademik görevlerini tam olarak yerine getirmediği;<br />

çalışmalarında görece başarısız oldukları ve olumsuz olaylardan daha fazla<br />

etkilendikleri sonucuna ulaşmıştır.<br />

McKean (1993)’nin elde ettiği bulgulara benzerlik gösteren bir başka çalışma da<br />

Saintonge ve Dunn (1998) tarafından gerçekleştirilmiştir. Tıp fakültesine devam eden<br />

öğrenciler üzerinde gerçekleştirilen söz konusu çalışmada öğrenilmiş çaresizliğin bir<br />

ölçüsü olarak kabul edilen yükleme biçimi ile özerklik arasındaki ilişki incelenmiş ve<br />

bu ilişkinin sınav başarısı üzerindeki etkileri belirlenmiştir. Araştırma sonucunda birbiri<br />

ardına yapılan sınavlardan başarısız olan öğrencilerin çaresizlik düzeylerinin yüksek<br />

olduğu ortaya çıkmış ve bu öğrencilerin bağımsız çalışmalarda sergiledikleri<br />

performansın oldukça düşük olduğu görülmüştür.<br />

Temel İngilizce Bölümüne (Hazırlık) devam eden A, B ve C kurlarındaki öğrencilere<br />

ilişkin ortaya çıkan bu bulgulara paralel olarak Pintrich, Anderman ve Klobucar (1994)<br />

tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada, öğrenme güçlüğü çeken çocuklar ile öğrenme<br />

güçlüğü çekmeyen çocukları birbirlerinden ayırt eden birçok bilişsel ve güdüleyici<br />

değişken araştırılmıştır. Midwest’te beşinci sınıfa devam eden öğrencilerin katıldığı<br />

çalışma sonucunda, her ne kadar öğrenme güçlüğü çeken çocuklar metakognitif<br />

becerilerde diğerlerine göre düşük seviyelerde kalmışlarsa da; öz-benlik ve kaygı gibi<br />

değişkenler göz önünde bulundurulduğunda, öğrenme güçlüğü çekmeyen çocuklardan<br />

anlamlı bir farklılık sergilememişlerdir. Öğrenme güçlüğü çeken çocuklarda her ne

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!