14.01.2015 Views

bölüm ıı - Prof.Dr. Seval Fer

bölüm ıı - Prof.Dr. Seval Fer

bölüm ıı - Prof.Dr. Seval Fer

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

64<br />

Sorunun ya da nedenin bilinmezliği ve etki süresi bakımından kaygı, kendisiyle çoğu<br />

zaman beraber anılan korkudan ayrılır. Kaygı yaşayan kişi genellikle kötü bir şey<br />

olacakmış endişesi ile huzursuzluk yaşar.<br />

Bireyler sorunların üstesinden gelmede ne kadar becerikli olurlarsa olsunlar, içinde<br />

bulunduğumuz dünya kaçınılmaz bir şekilde insanlara sayısız kaygı ve stres kaynağı<br />

olmaya devam etmektedir. İsteklerimiz her zaman kolay bir şekilde gerçekleşmez.<br />

İnsanlar yaşadıkları müddetçe her ne şart altında olursa olsun hayati önem taşıyan<br />

kararlar vermek, seçimler yapmak, engelleri aşmak ve bir takım sorunları göğüslemek<br />

zorundadırlar. Günümüzde hızla değişen dünya insanlar üzerinde, belki de geçmişe<br />

oranla daha fazla, baskı yapmakta ve buna karşılıkta insanlar daha kısıtlı bir zaman<br />

dilimi içerisinde daha çok şey yapma zorunluluğu içerisine girmektedirler. Tüm bu<br />

baskılar karşısında bireysel olarak insanlar, tepki verme ve başa çıkma stratejileri<br />

geliştirirler. Sıkıntı verici durumlara gösterilen tepkiler, insanların nasıl ve ne kadar<br />

hayata tutunma ve ona ayak uydurma çabası içerisinde olduğunu göstermektedir.<br />

Sıkıntı verici durumlar beraberinde aşırı ongunluğun yanı sıra kaygı, korku, engellenme<br />

ve depresyon gibi duygusal yoğunlaşmaları getirmektedir. Üzgünün devam etmesi<br />

halinde, başa çıkma çabalarının yengisine bağlı olarak yaşanan bu duygusal<br />

yoğunlaşmalar artma ya da eksilme gösterebilir. Endişe, tedirginlik, gerilim ve korku<br />

terimleriyle açıklanmaya çalışılan kaygı, tüm insanların farklı derecelerde, ama her<br />

zaman karşı karşıya kaldığı bir durumdur (Atkinson, Atkinson, Smith, Bem, & Hilgard,<br />

1985: 494).<br />

Ormrod (2003: 379)’a göre kaygı, korku ile beraber anılmasına karşın, ondan farklı bir<br />

şeydir: korkunun kaynağını bilmemize karşın (gök gürlemesi, vahşi bir hayvanın<br />

kükremesi, vb.) çoğu zaman kaygının kaynağını bilemeyiz ve bu yüzden de üstesinden<br />

gelmekte zorlanırız.<br />

Bazı insanlar her zaman ve her ortamda kaygılanmaya meyillidirler. Yeni insanlarla<br />

tanışmak ve onlarla bir arada olmak, yolculuğa çıkmak, araba kullanmak, insanlarla bir<br />

araya gelmek, akşam yemeğine çıkmak gibi sıradan sayılabilecek eylem ve etkinlikler<br />

onlar için kaygı verici olabilir. Durumluk ya da sürekli kaygı adı altında tanımlanan bu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!