Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
45<br />
5.1. Edinim-öğrenim Ayırımı<br />
Krashen (1987: 10)’e göre dil edinimi bilinçaltı bir süreci yansıtmaktadır; bu sürece<br />
dâhil olan kişiler, dili iletişim sağlamak için kullandıklarının farkında olmakla beraber<br />
çoğunlukla edinimi farkında olmadan gerçekleştirirler. Bireyler genellikle edindikleri<br />
dilin yapılarını göz önünde bulundurmazlar; bunun yerine ‘doğruluk’ duygusu işin içine<br />
girer. Yapı olarak ‘kulak tırmalamayan’ ya da doğru olduğu ‘hissedilen’ cümleler<br />
iletişimde seçilirken, hangi kuralın çiğnendiği dahi bilinmeden yanlış olduğu sanılan ya<br />
da hissedilen cümleler elenmektedir.<br />
Öte yandan öğrenme ise ikinci bir dili bilinçli bir şekilde çalışmak ve kurallarını<br />
öğrenmekle alakalıdır. Teknik olmayan kelimelerle anlatmaya çalıştığımızda öğrenme,<br />
birçok insan için ‘dilbilgisi’ ve ‘kurallar’ bağlamında dile ‘farkında olma’ şeklinde<br />
tanımlanabilir (Krashen, 1987: 10).<br />
İkinci dil teorisyenlerinden bazıları çocukların dili edindiğini, buna karşın yetişkinlerin<br />
ise sadece öğrenebildiklerini öne sürmektedir. Ne var ki Edinim-Öğrenme Ayırımı,<br />
yetişkinlerin de edinme eylemini gerçekleştirebildiklerini, dili ‘kapma’ becerisinin<br />
ergenlikten itibaren yok olmadığını ortaya koymaktadır. Ancak bu, yetişkinlerin tıpkı<br />
ana dillerini konuşanlar gibi dile hakim olabilecekleri anlamına gelmemelidir; aksine<br />
yetişkinlerin de tıpkı çocuklar gibi ‘dil edinim cihazını’ kullanabilecekleri anlamına<br />
gelmelidir (Krashen, 1987: 10).<br />
Edinme-öğrenme ayrımı hipotezi, yetişkinlerin çocuklarda olan dil edinme yeteneğini<br />
kaybetmediğini iddia eder. Yanlış düzeltiminin çocukların anadillerini öğrenmelerinde<br />
çok az etkisi olduğu ileri sürülmektedir.<br />
Demircan (1990: 66)’a göre yanlış düzeltme öğrenme ile ilgilidir, edinimi etkilemez.<br />
Çocukların konuşmasını düzeltmek amacında olan büyükleri onun kurduğu cümlenin<br />
yapısından ziyade, anlam yanlışlarıyla ilgilenmektedir. Örneğin ‘yarın öğretmen<br />
gelmemişti’ tümcesinde ‘yarın’ yerine ‘dün’ kullanılması çocuğa bildirilirken, ‘Sana<br />
diyil göye’ (sana göre değil) tümcesi çocuk dilinden sayılıp öylece bırakılır.