Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
50<br />
Filtre<br />
Girdi<br />
Dil<br />
Edinim<br />
Cihazı<br />
Edinilen<br />
Yeterlik<br />
Şekil 2. ‘Duyuşsal Filtre’ Süreci<br />
Kaynak: Krashen, 1987: 32<br />
Duyuşsal Filtre, girdinin dil edinim için kullanılmasını önlemek gibi bir göreve sahiptir.<br />
Optimal düzeyde tutuma (‘attitude’) sahip olan bireylerin duyuşsal filtrelerinin<br />
(süzgeçlerinin) ‘düşük’ seviyede olduğu öngörülmektedir. Düşük filtre seviyesine sahip<br />
olmak, bireylerin kaygı düzeylerinin de düşük olduğu anlamına gelmektedir. (Stevick,<br />
1976, Akt., Krashen, 1987). Krashen (1987: 32), düşük düzeydeki motivasyon ve özbenliğin<br />
yanı sıra kaygının duyuşsal süzgeci arttıracağını, edinim için şart olan<br />
anlaşılabilir girdinin bu yolla zihinsel bir engellemeyle karşılaşacağını belirtmektedir.<br />
Öte yandan edinimin gerçekleşmesi için de sadece olumlu duyuşsal şartların yeterli<br />
olmadığını da özellikle belirtilmektedir (Schütz, 2004).<br />
Söz konusu şekil hiçbir şekilde pedagojide duyuşsal değişkenlerin önemini<br />
azaltmamaktadır; aksine, Duyuşsal Filtre Hipotezi pedagojik amaçlarımızın sadece<br />
anlaşılır girdi sağlamak değil, aynı zamanda düşük bir filtre seviyesini sağlamak için<br />
uygun ortamlar yaratmak olduğunu da gözler önüne serer.<br />
Girdi hipotezi ile Duyuşsal Filtre kavramı dil öğretmenini de farklı bir şekilde<br />
tanımlamaktadır. Etkili bir dil öğretmeni girdiyi sağlayan ve aynı zamanda onu, düşük<br />
bir kaygı ortamı içerisinde anlaşılır kılabilen kişidir (Krashen, 1987: 32).<br />
İkinci dil edinim teorisini kısaca özetlemek gerekirse iki başlık altında toplamak<br />
mümkün olacaktır.<br />
• Edinim, öğrenmeden daha önemlidir.