Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
40<br />
söylemedikleri sonsuz söylemleri üretmeleri ve anlamaları nasıl mümkün olmaktadır<br />
(Sole, 1994)<br />
Dil edinimini çevreden gelen uyaranlar doğrultusunda alışkanlık oluşturma süreci olarak<br />
gören davranışçılığı bu şekilde eleştiren Chomsky, dil edinim sürecinde çevrenin değil<br />
zihnin önemli bir yer tuttuğunu savunmakta ve dilbilim kuramının temel amacının insan<br />
zihninde doğuştan var olan ‘kara kutunun’ ya da ‘Dil Edinme Aracının’ betimlenmesi<br />
olması gerektiğini vurgulamaktadır (Cem-Değer, 1996). Uyaran yoksunluğuna karşın<br />
insan beyninin, son derece karmaşık bir kurguya sahip olan dili edinebilmesinin ancak<br />
bu şekilde açıklanabileceğini vurgulayan Chomsky’ci bakış açısının ikinci dil edinimi<br />
kuramına da önemli yansımaları olmuştur.<br />
1960 öncesinde davranışçı yoruma göre öğrenme (‘learning’) olarak nitelenen anadil ya<br />
da ikinci dil edinimi Chomsky’nin geliştirdiği yeni yorumdan sonra edinim<br />
(‘acquisition’) olarak değerlendirilmiştir. Bu görüşe göre anadil edinilmekte, yabancı dil<br />
ise öğrenilmektedir. İkisi arasındaki ayrılık, edinim işlemlerinin bilinçaltında,<br />
öğrenmenin ise bilinçli olarak geliştiğidir. Edinme yeteneğinin ergenlikte sona erdiğini<br />
ileri süren görüş, Krashen’in çalışmalarıyla son bulmuş, edinim işlemlerinin<br />
yetişkinlikte de sürdüğü ifade edilmiştir (Demircan, 1990: 16). Dolayısıyla dil edinimi<br />
kavramının doğal yollardan, öğrenim çabasına girilmeden kazanıldığı; öte yandan dil<br />
öğreniminin ise o dilin ve dile ait yapıların bilinçli bir şekilde çalışılmasıyla elde<br />
edildiği söylenebilir.<br />
Fromkin, Romdan ve Hyams (2003: 114)’a göre ise uyaran eksikliğine karşın<br />
çocukların dil ediniminde görülen çabukluk ve kolaylık, söz konusu sürecin doğuştan<br />
var olduğunu ve onların Evrensel Dilbilgisi denilen karmaşık bir yetiyle donanık<br />
oldukları anlamına gelmektedir. Dilbilgisi kelimesinden anlaşılması gereken şey,<br />
İngilizce ya da Arapça dillerine ait gramer yapıları değil, tüm dillerin uyum gösterdiği<br />
yapılardır.<br />
Edinim ve öğrenme kavramlarında süregelen bu ayrışmanın bir benzerine de ikinci dil<br />
ve yabancı dil kavramlarında karşılaşılmaktadır. Birçok araştırmacı ikinci dilin, o dile<br />
ait kültürle şekillendiğini, öğrenicilerinin o kültürü benimseyerek dili edindiğini ve<br />
göçmenlerin buna en iyi örnek olduklarını ileri sürmektedir. Aynı araştırmacılar ana