14.01.2015 Views

bölüm ıı - Prof.Dr. Seval Fer

bölüm ıı - Prof.Dr. Seval Fer

bölüm ıı - Prof.Dr. Seval Fer

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

75<br />

Valas (2001) tarafından Norveç’te, 48 okul ve 128’ta, 936 kız, 913 erkek olmak üzere<br />

toplam 1849 lise öğrencisinin katılımıyla gerçekleştirilen bir diğer çalışmada da<br />

akademik başarı, öğrenilmiş çaresizlik ve psikolojik denge (‘psychological adjustment’<br />

– öz-benlik ve depresyon) arasındaki ilişki, yaş ve cinsiyet bağlamında incelenmiş ve<br />

araştırma sonucunda akademik başarının doğrudan ya da dolaylı olarak çaresizlikle<br />

ilişkili olduğu sonucuna varılmıştır. Buna ek olarak çaresizlik ve akademik<br />

beklentilerin, psikolojik denge ile oldukça yakından ilişkili olduğu görülmüştür. Ayrıca<br />

öğretmenlerin tuttukları raporlar göz önünde bulundurulduğunda erkeklerin kızlara<br />

oranla daha fazla çaresizlik davranışı gösterdikleri; diğer yandan kızların ise daha fazla<br />

psikolojik dengesizlik sergiledikleri gözlenmiştir. Öğrenilmiş çaresizliğin, geçmiş<br />

yaşantılardaki başarısızlığa ya da başarısızlık tehlikelerine gösterilen bir tepki olduğu<br />

göz önünde bulundurulursa, söz konusu olgunun öğrenme güçlüğü çeken öğrencilerde<br />

daha sık görülmesi veya yaşanmasının doğal olduğu belirtilmiştir.<br />

Araştırmalardan ortaya çıkan sonuçlar standart sınavların yanı sıra sınıf içinde yapılan<br />

sınavlarda da uygulanabilecek niteliktedir. Sorular, soru bankasından seçilirken onların<br />

hem hedeflenen davranışları karşılayıp karşılamadıkları göz önünde bulundurulmalı,<br />

hem de doğru bir güçlük sırasında olmasına dikkat edilmelidir. Olgulara dayanan<br />

soruların, kavramsal sorulardan daha kolay olduğu ve başlangıç sorularında<br />

kullanılabilecekleri (Firmin, Hwang, Copella, & Clark, 2004) öne sürülmektedir.<br />

Öğrenilmiş çaresizlikten kaçınmak için ölçme uzmanlarının bunu göz önünde<br />

bulundurmaları gerekmektedir.<br />

2. Kaygı<br />

Her türlü öğrenmenin biyolojik temellere dayandığını ve organizmayı etkileyen her<br />

şeyin öğrenmeyi de etkilediğini gösterebilmek için, gerçek ders ortamından yola çıkarak<br />

bir anket düzenleyen Balcı, (1993) çalışmasına Dicle Üniversitesi, Eğitim Fakültesi<br />

Alman Dili Eğitimi Anabilim Dalı 1. ve 2. sınıflarından 50 kişiyi dâhil etmiş;<br />

araştırmanın sonucunda maddi (çevre, beslenme) ve manevi faktörlerin (korku, sevinç,<br />

başarı, heyecan, üzüntü) beynimizin işlevleri üzerinde doğrudan doğruya bir etkisi<br />

olduğunu gözler önüne sermiştir. Söz konusu araştırmada ‘Korktuğum öğretmenlerin<br />

dersinde (daha) başarısızım (E=50, H=0)’ sorusuna elli öğrenci de ‘evet’ cevabı vermiş,<br />

bunun tersini belirten bir tek öğrenci bile çıkmamıştır. Balcı (1993)’ya göre böyle bir<br />

durumda öğrenci öğretmenine açılamadığı, ona yaklaştığında tepki görebileceğini

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!