Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
58<br />
için o hale geliyorlardı (Uyan, 2004). Bunalımdaki (depresyondaki) insanlar ne<br />
yaparlarsa yapsınlar boşuna olacağını öğrenmişler, hayatları boyunca hiçbir şeyi kontrol<br />
edemediklerin inanmışlardı.<br />
Halina (1994), Seligman ve arkadaşları tarafından formüle edilen öğrenilmiş çaresizliği,<br />
bireyin karşılaştığı sorunlar karşısında durumunu daha iyileştiremeyeceği ya da onları<br />
aşamayacağı inancına sahip olması şeklinde tanımlanmaktadır. Böyle bir algılama özbenlik<br />
değeri algılamasının azalmasına ve sonunda depresyonun yaşanmasına neden<br />
olmaktadır. Buna göre, organizmanın sadece kontrol edilemeyecek durumlara maruz<br />
bırakılması çaresizliğin ortaya çıkması için yeterli değildir. Bunun yerine, çaresizliğin<br />
gelişimi için sonucun kontrol edilemeyeceğine bireyin inanması gerekmektedir. Eğer<br />
birey belli bir davranışı göstermenin sonuca hiç bir etkisinin olmadığına inanırsa o<br />
davranışı gösterme sıklığında azalma ortaya çıkacaktır.<br />
Seligman (1975: 30-54) ve arkadaşlarının laboratuar sonuçlarından elde ettiği çarpıcı<br />
gerçek, sonucu kontrol edememe nedeniyle organizmanın yaşadığı travmanın; sonraki<br />
travmalara karşı organizmanın vereceği tepkideki motivasyonu azaltacağı şeklindeydi.<br />
Buna ek olarak her ne kadar organizma sonraki yaşantılarında bir tepkide bulunsa ve<br />
bunun sonucunda bir rahatlama elde etse bile, bu durumda öğrenme ve algılamada<br />
sorunlar yaşanacağı öngörülmekteydi.<br />
Abramson, Seligman ve Teasdale (1978, Akt., Ulaş, 2005) bireyin davranışın sonucunu<br />
kontrol edemediği ancak, çevresindeki başka insanların sonucu kontrol edebildiği<br />
(bireysel çaresizlik) durumlarla, hem bireyin, hem de çevresindeki insanların sonucu<br />
kontrol edemediği (evrensel çaresizlik) durumlar arasında bir ayırım yapmışlardır.<br />
Başka bir deyimle, evrensel çaresizlik durumunda birey davranışın sonucunu ne<br />
kendisinin ne de bir başkasının kontrol edemeyeceğine inanmaktadır. Bunun yanında,<br />
bireysel çaresizlik durumunda ise birey davranışın sonucunu sadece kendisinin kontrol<br />
etmede yetersiz kaldığını düşünmekte, kendisi dışında herhangi bir başkasının sonucu<br />
kontrol edebilme olasılığının bulunduğuna inanmaktadır.<br />
Çaresizlik teorisinde kişisel (‘personal helplessness’) ve evrensel çaresizliğin (‘universal<br />
heplessness’) altını özellikle çizen Valas (2001) da kişisel çaresizliğin, kendi dışındaki<br />
olaylardan ziyade, bireyin gösterdiği tepkinin sonuç üzerinde hiçbir etkide bulunmadığı