14.01.2015 Views

bölüm ıı - Prof.Dr. Seval Fer

bölüm ıı - Prof.Dr. Seval Fer

bölüm ıı - Prof.Dr. Seval Fer

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

6<br />

deneyimlerin yazıldığı boş bir sayfadır’ görüşünü benimsemiş ve canlılara, dünyaya<br />

geldikleri andan itibaren çevre tarafından istenilen şeklin verilebileceğini iddia etmişti.<br />

Öğrenmenin gözlenebilen davranışlarda ortaya çıkan kalıcı değişikliklerden ibaret<br />

olduğunu iddia eden davranışçılar, söz konusu olgunun yaşantılar sonucu kazanıldığını<br />

iddia etmekteydiler. Çevreyle kurulan etkileşimler sonucu ortaya çıkan yaşantılar,<br />

bireysel farklılıklar nedeniyle değişiklik gösterebileceği gibi, çevre şartları da bunun<br />

doğal bir sonucu olarak öğrenilen her şeyde etkiliydi. Davranışçıların üzerinde<br />

durdukları en önemli konulardan bir diğeri de bireyde gözlemlenen değişikliğin<br />

öğrenme olarak nitelendirilmesi için kalıcı olması gerektiğiydi. Bir başka deyişle<br />

davranışta görülen bütün değişikliklerin öğrenme olarak nitelendirilmesi olanaksızdı.<br />

Kalp atışı, nefes alıp vermek gibi davranışlar otomatik olarak yapıldıklarından öğrenme<br />

olarak kabul edilemezdi. Aynı şekilde içgüdüsel davranışlar, yorgunluk, yetersiz<br />

güdülenme ve olgunlaşma sonucu görülen davranış değişiklikleri de öğrenme değildi.<br />

Dolayısıyla öğrenmede, içsel yapılar, iç görüler, süreçler ve ihtiyaçlar doğrudan<br />

gözlenemediği için dikkate alınmamalıydı. Davranışçı yaklaşıma göre sadece<br />

gözlenebilen davranışlar öğrenmenin konusu olabilmekteydi (Selçuk, 1997: 93-107).<br />

Hiçbir davranışın kendiliğinden ve gelişigüzel olmadığını ve canlıları belirli bir takım<br />

davranışlara iten sebeplerin hep varolduğunu ileri süren davranışçı kuramcıların<br />

odaklandığı bir başka önemli konu ise pekiştireç kavramı olmuştur. ‘Bir davranışı takip<br />

eden ve organizma için olumlu sonuç yaratan uyarıcılar’ olarak tanımlanan pekiştireç<br />

(Erden, 2001: 110), öğrenmenin ve davranışın devamlılık gösterip göstermeyeceğinin<br />

en önemli aşamasını oluşturmaktaydı. Bir başka deyişle pekiştireç, bir tepkinin, yani<br />

davranışın iç veya dış etkilerle kuvvetlendirilmesini sağlamaktaydı. Buna göre<br />

organizma pekiştirilen davranışı tekrar elde etme eğilimindeydi ve bunun doğal sonucu<br />

olarak öğrenme de, uyaran-tepki bağının oluşması ve bu bağın pekiştireçlerle<br />

güçlendirilmesi süreci olarak ele alınmaktaydı.<br />

1.3. Bilişsel Yaklaşım<br />

İçinde bulunduğu çağın kültürel ve düşünsel iklimini yansıtan ve Charles Darwin’in<br />

evrim teorisiyle köklenip şekillenen davranışçı yaklaşım uyaran, tepki, pekiştirme,<br />

gözlenebilir davranış ve pekiştirme tarifesi gibi birçok kavramı öğrenme psikolojisine<br />

kazandırmıştır. Yalnızca dışsal güdülenmeye dayalı olan bu kuram, bireyin, ödüle

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!