- Page 1 and 2:
JOSEPH CONRADKARANLIGINYÜREGi
- Page 3 and 4:
DOST KİTABEVi YAYINLARI : BROMAN/
- Page 5 and 6:
JOSEPH CONRAD HAKKINDAİngiliz dili
- Page 7 and 8:
diği o durgun karanlığın içind
- Page 9 and 10:
Güneş battı. Irmağı karanlık
- Page 11 and 12:
filoya yükselebileceğini düşün
- Page 13 and 14:
tüm. Uzun bir süre - altı yıl k
- Page 15 and 16:
çok çabuk oldu. Meğer şirket, k
- Page 17 and 18:
ol mavi, biraz yeşil, bir kaç tur
- Page 19 and 20:
verip v.ermeyeceğimi sordu. Şaş
- Page 21 and 22:
içe yaşadığımız herhangi bir
- Page 23 and 24:
uzun sürmüyordu bu. Bu duyguyu ka
- Page 25 and 26:
artıveren parlaklığıyla, zaman
- Page 27 and 28:
Ne ölçüde sinsi olabZeceğini de
- Page 29 and 30:
dizlerinin üzerinde doğruldu ve s
- Page 31 and 32:
'ta dibinde. Bütün öbürlerinin
- Page 33 and 34:
lunan orta yaşlı zenci ölüsü b
- Page 35 and 36:
-bir gülümseY.iş - bir gülümse
- Page 37 and 38:
nuz, ayakta da tutuyordu beni, çok
- Page 39 and 40:
piç duvarlara mızraklar, kalkanla
- Page 41 and 42:
lüyor bunları?' diye sordum. 'Bir
- Page 43 and 44:
Bay Kurtz'un da orada olduğunu iş
- Page 45 and 46:
sizce reddetmez,' diyeydi. Anlıyor
- Page 47 and 48:
şaşırmadım. Merkezde bulunan bi
- Page 49 and 50:
saınaz, atılgan olmaksızın açg
- Page 51 and 52:
dedi müdür. 'Yardımcısını bur
- Page 53 and 54:
Bana ne kadar yakın olduklarını
- Page 55 and 56:
imi açmam gerekiyordu. Böyle şey
- Page 57 and 58:
lalı bir kalıta sahip olacak ilk
- Page 59 and 60:
da da üçer dövme vardı. O da k
- Page 61 and 62:
telik şifreyle ! İlginç bir gize
- Page 63 and 64:
!erinde küçük, alev alev bir top
- Page 65 and 66:
şi gezerken, uyurken, yemek yerken
- Page 67 and 68:
arkamdan müdürün sesi. 'Biz varm
- Page 69 and 70:
noktada oluştu bu eylem. Bir döne
- Page 71 and 72: dişlerini birbirine çarpıyordu.
- Page 73 and 74: ğerli bir şeymiş, elinden almaya
- Page 75 and 76: dım ... Kim o öyle iç çeken ora
- Page 77 and 78: diken eden düşünce de buydu. Bun
- Page 79 and 80: tu, ancak son sayfanın dibine titr
- Page 81 and 82: kesmişlerdi; Kurtz ölmüştü -
- Page 83 and 84: doğru kaldırdı. 'İngiliz misini
- Page 85 and 86: kir.' Sayfalan karıştırdı. 'Rus
- Page 87 and 88: Bu alçak gönüllü, pırıl pır
- Page 89 and 90: Yeniden dost olana dek bir süre di
- Page 91 and 92: lattı, daha sonraları. Bu konuda
- Page 93 and 94: şesinden bir kaç adam göründü.
- Page 95 and 96: !edikleri Rus, kıyıya bakıyordu.
- Page 97 and 98: «Müdür dışarı çıktı. Kolum
- Page 99 and 100: Kurtz'un verdiğini söyledi. 'Göt
- Page 101 and 102: enzer bir şeyin sezgisi, beni çok
- Page 103 and 104: dağıtırım şu ...' Ne bir sopa,
- Page 105 and 106: doğru bir yığın kara tüy, kuyr
- Page 107 and 108: tü.rn dış görünüşlerine susa
- Page 109 and 110: yesiz, kara başını kapıdan içe
- Page 111 and 112: mek, o iğrenç yemeklerini gövdel
- Page 113 and 114: 'halkçı bir hareketin içinde' -
- Page 115 and 116: dilerinin olduğunu söyleyip el ko
- Page 117 and 118: nız sevginin ve inancın sönmez
- Page 119 and 120: «'Doğru', dedim. 'Verdiği örnek
- Page 121: DOST KİTABEViYAYINLARIYAPISALCILIK