Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
nuz, ayakta da tutuyordu beni, çok öfkelenmeye başlamıştım.'Ne bileyim?' dedim. 'Batığı henüz görmedimbile - herhalde bir kaç ay sürer.' Bu konuşmalar çokanlamsız geliyordu bana. 'Bir kaç ay,' dedi. 'Diyelim,yola çıkmadan önce üç ay geçsin. Evet. İşimizi görür.'Kendimi kulübesinden (önünde balkon gibi bir çıkıntısıolan kerpiç bir kulübede tek başına yaşıyordu) dışarıatarken, hakkındaki düşüncelerimi mırıldanıyordum.Geveze salağın biriydi. Sonradan, 'işimizi görmesi' içingerekli zamanı nasıl bir incelikle hesapladığını kavrayınca,bu sözlerimi geri aldım.«Ertesi gün, merkeze sırtımı çevirip işe koyuldum.Yaşamın kurtarıcı yanlarını ancak böyle denetim alGında tutabileceğimi düşünüyordum. Gene de, kişininarada sırada çevresine bakması gerekiyor. o zaman dabu merkez şubesini, bal}çesinde amaçsızca dolaşanadamları görüyordum. Bazen bunun anlamını soruyordumkendi kendime. Ellerinde o saçma, uzun bastonlarıyla,çürüyen bir çitin arkasına hapsedilmiş, büyülenmiş,inançsız bir sürü hacıyı andırıyorlardı. 'Fildişi'sözcüğü havada çınlıyor, fısıldanıyor, iç çekilerek söyleniyordu.Fildişine tapındıklarını sanırdınız. Bir cesettençıkan koku gibi. sersemce bir yabanlık esiyorduhepsinin üzerinden. Hey Tanrım ! Ömrümde böyle erçekdışı bir şey görmedim. Dışarıda da, yeryüzündekibu küçük açıklığı çevreleyen yaban dünyı:ının acımasızlık,ya da gerçek gibi büyük, yenilmez bir şey olduğunu,bu akıl almaz işgalin bitmesini sabırla beklediğinidüşünüyordum.((Ah, o geçen aylar! Neyse, boş verin. Çeltli olaylaroldu. Bir akşam, patiska, basma, incik, boncuk, bilmemnedolu ottan bir kulübe öyle birden bire tutuşuverdiki, yer yarılıp ikinci bir ateşe boğdu sanırdınız odöküntüleri. Ben, parçalanmış teknemin yanında dur-36