Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İSTANBUL<br />
KÜLTÜR ve SANAT<br />
DERGİSİ<br />
AMİR ATEŞ: MUSİKİYE ADANMIŞ BİR ÖMÜR / Ayşegül ÜNAL İNAN<br />
Akşam daireden -ben de Mezarlıklar Müdürlüğü’nden<br />
emekliyim- çıkınca evvela kendi evime gitmeden onların<br />
evine giderdim. Yedi sekiz aylık o zamanlar Mehmet.<br />
O yıllarda hep elektrikler kesilir, sular akmaz zaman zaman.<br />
Evde bebeği sevmeye bahaneler arıyorum, fırsat<br />
arıyorum. Annesiyle babaannesi mutfağa girdiler yemek<br />
hazırlıyorlar, yemeğimi de orada yiyorum. Sonra birden<br />
elektrikler kesilince ben kundağından hemen Mehmet’i<br />
kaptım ağlamasın diye, o da zaten korktu, başladı hemen<br />
mırıldanmaya. Yan tarafta bir tane piyano var. Piyanonun<br />
başına geçtim, “Mehmet bak dımdım, ağlama, dımdım<br />
dımdıdımdıdımdım” filan diye Bir kızıl goncayı sanki besteymiş<br />
gibi okumaya başladım. Zaten o evin bir tek oğlu,<br />
açılan tek gülüsün sen bu bağın, bu evin... Aklımdaydı o<br />
güfte- şiir, onu orada kısa bir zaman içinde besteledim.<br />
Şarkı bir çocuğa bestelendi yani?<br />
Tabi tabi, fakat aradan kısa bir zaman geçti bir tutuldu<br />
şarkı, ondan çok güzel şarkılarım var aslında benim: Ben<br />
seni unutmak için sevmedim, Seni ben unutmak istemedim<br />
ki… Onlar hep benim o günlerde çok sevilen şarkılarımdı.<br />
Yahu bu niye bu kadar fazla sevildi diye düşünürdüm... Televizyonda<br />
program yapıyoruz birileriyle -televizyonda da<br />
o zaman tek kanal var, o da siyah beyaz- bu şarkıyı okuduk,<br />
Bir kızıl goncaya benzer dudağın şarkısını. Avrupa’dan<br />
şuradan buradan, Ankara’dan bağlantılar oldu. Avusturya<br />
veya Avusturalya’dan bir telefon bağlandı. “Amir bey çok<br />
teşekkür ederiz, rahmetli Melek hanım teyzemin Peygamber<br />
Efendimiz için yazdığı şiiri-güfteyi bu kadar güzel<br />
bestelediğiniz için..” dedi. Ondan sonra anladım, şarkının<br />
fazla tutulup beğenilmesinin sebebi demek buymuş.<br />
Bir de ablası var Mehmet’in, iki kardeş bunlar. Adı Nükhet.<br />
Ondan birkaç yaş büyük. “Amir Abi aşk olsun” dedi. “Ne<br />
oldu Nükhet” dedim. “Mehmet’e beste yaptın, bana yapmıyorsun<br />
di mi”. Daha ortaokula gidiyor o yıllarda. “Nükhet”<br />
dedim, “sen bak şiir de yazıyorsun bana birkaç tane<br />
gösterdin bir ara. Sen de yaz bir şiir, güfte yaz, ben de<br />
besteliyim” dedim. “Ne yazayım” dedi. Aklımdaydı, bir şiir<br />
vardı severdim çok, ama pek fazla besteye gelmiyordu.<br />
“Eylül akşamları, diye bir şiir yaz” dedim “öyle bitsin.” Bana<br />
bir şiir getirdi;<br />
Sevenler hep ağlarmış<br />
Yanar bağrın dağlarmış<br />
Çiçekler yas bağlarmış<br />
Eylül akşamlarında<br />
Ne olursun kal gitme<br />
Beni sevginden etme<br />
Sana hasret bekletme<br />
Eylül akşamlarında<br />
Şu anda en çok sevilen iki bestem bu şarkılardır.<br />
110