You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İSTANBUL<br />
KÜLTÜR ve SANAT<br />
DERGİSİ<br />
SÖZ İLE SAZIN REFAKATİ: EDEBİYAT MAHFİLLERİNDE MÛSİKÎ / Prof. Dr. Fazlı ARSLAN<br />
notası günümüze ulaşmış bir bestesini<br />
bilmiyoruz.<br />
Beykoz’daki yalısında mûsikî meclisleri<br />
yanında 31 Mart Vakası’na kadar<br />
devam eden “millî temaşa akademisi”nde<br />
kabiliyetli gençlere tiyatro<br />
dersleri verilmiş, piyesler sahnelenmiştir.<br />
Baltacıoğlu, Namık Kemal’in<br />
Vatan Yahut Silistre’si ile Ahmet<br />
Midhat’ın kendi eseri Deli Kim isimli<br />
oyunların isimlerini verir. Bu tiyatroları<br />
dönemin birçok meşhur ismi izlemiştir.<br />
20<br />
Mahfillerde hem azınlık bestecilerin<br />
hem yabancı mûsikî insanlarının<br />
olması da, aralarında yapılan sohbetlerin<br />
ne kadar farklı mecralarda<br />
olduğu konusunda fikir verir. Bazen<br />
bu mahfiller bizzat bir mûsikîşinasın<br />
evi olmuştur. Peygamber torunu olan<br />
ud virtüözü Şerif Muhittin Targan’ın<br />
Çamlıca’daki köşkleri böyle bir mahfildir.<br />
Bizzat Mehmet Âkif’in de iştirak<br />
ettiği bu sohbet meclisinde mûsikî<br />
ağırlıktadır. Âkif, Şerif Muhittin’in<br />
evinde çok sayıda yerli ve yabancı<br />
mûsikîşinası dinler hatta aralarında<br />
mukayese yapar. Targan’ın sanatına<br />
hayran kalır. Targan, Amerika’ya<br />
gittiğinde bu ayrılık ona güç gelir.<br />
“Şark’ın En Büyük Dahisine” başlıklı<br />
şiirini Targan’ın Amerika’ya gidişi üstüne<br />
yazmıştır. Yine Safahat’ın “Gölgeler”<br />
kitabını Targan’a ithaf etmiştir.<br />
İstanbul’da bu ve benzeri birçok<br />
hanede edebiyat ve mûsikî meclisi<br />
olduğu şüphesizdir. Adı duyulmayan<br />
belki niceleri var.<br />
Yahya Kemal, sevdiği kahvelerden birinde<br />
Tevfik Fikret’in evindeki edebiyat<br />
mahfiline baktığımızda, oraya katılanlardan<br />
bir isim dikkat çekiyor:<br />
Nuri Şeyda Bey. Tevfik Fikret ile şarkı<br />
terennüm ettiklerine göre kuvvetle<br />
muhtemel ki bu zat İkdam’da<br />
mûsikîşinas biyografileri yazan Nuri<br />
Şeyda’dır. Bu hizmeti için Ahmet<br />
Midhat Efendi ona teşekkür etmiş<br />
ve bir yazı kaleme almıştır. 21 Ancak<br />
“Kafile-i Mûsikî-i İnsânân-ı Osmaniye”<br />
başlıklı bu yazıların kaynaksız<br />
olduğu, çok fazla hurafe içerdiği iddiasıyla<br />
devrin önemli mûsikî insanı<br />
Rauf Yekta tarafından eleştirilmiştir.<br />
Tartışmaya Midhat Efendi de katılmış<br />
ve Şeyda’nın yazdıklarının hurafe olmadığını,<br />
bunlara menkıbe denmesi,<br />
hurafe olsa bile bu rivayetlerin korunması<br />
gerektiğini anlatmış ve Rauf<br />
Yekta’dan mûsikîşinas biyografilerini<br />
yazmasını talep etmiştir. Daha sonra<br />
Rauf Yekta, mûsikîşinas biyografileri<br />
yazacaktır. Hulasa, Nuri Şeyda gibi<br />
bir mûsikî yazarı ve gazete sayfalarında<br />
yer alan bu tartışmaları yapan<br />
sair insanlar, belli ki bu mahfillerde<br />
fikirlerini zikre döküp, konuşup tartışıp<br />
sunuma hazır hale getiriyorlardı.<br />
Bu mahfiller mûsikîşinasların da<br />
mutfağı idi denebilir.<br />
Mahfillerde icra<br />
edilecek mûsikî<br />
türünü mahfil<br />
sahibinin anlayışı ve<br />
katılımcıların durumu<br />
belirlerdi.<br />
Özellikle bazı münevverlerin konaklarındaki<br />
mahfillerde mûsikînin<br />
hususi bir yeri vardır, dedik. Midhat<br />
Efendi’nin yalısı gibi mûsikî için müstakil<br />
bir-iki gün ayrılan başka mekân<br />
İbnülemin Mahmut Kemal İnal’ın<br />
konağıdır. Mûsikîşinaslar kadar mûsikî<br />
bilgisine sahip aynı zamanda bu<br />
sahanın velûd bir yazarı olan İbnülemin’in<br />
konağını bir mûsikî mektebi<br />
kabul etmek gerek. Bu sahada Hoş<br />
Sada, Son Asır Türk Mûsikîşinasları<br />
adlı muhteşem bir eseri de kaleme<br />
almış olan İbnülemin, mûsikî ile<br />
hemhal bir münevverdir. Tercüman-ı<br />
Hakikat’te de mûsikî üstüne bazı teorik<br />
yazılar yazmış ve bunları bir küçük<br />
kitapçıkta Mûsikî başlığı altında<br />
bir araya getirmiştir. Konağına devrin<br />
tanınmış birçok devlet, sanat ve<br />
mûsikî erbabı devam etmiştir. Yakın<br />
zamanda vefat etmiş, bazıları hâlâ<br />
hayatta olan birçok ünlü mûsikîşinas<br />
İbnülemin’in Darü’l-Kemal’inden 22 feyz<br />
almışlardır.<br />
Kimler yok ki? Sadi Irmak, Nevzat Atlığ,<br />
Alaattin Yavaşça, Kâni Karaca gibi<br />
mûsikî icracıları, Ekrem Karadeniz<br />
gibi iddialı bir kitap yazarı, mûsikî teorisyeni;<br />
çeşitli mecmualarda mûsikî<br />
yazıları kaleme alan edebiyatçı Hakkı<br />
Süha Gezgin 23 ve daha niceleri. Gelen<br />
hanende ve sazendeler, eski besteler,<br />
nakışlar, kârlar, semailer şarkılar<br />
çalar okurlardı. Salı akşamları tertip<br />
edilen bu mûsikîli toplantılar akşam<br />
namazından önce gelenlere yemek<br />
ikramıyla başlar ardından akşam namazı<br />
eda edilir, sonrasında başlayan<br />
92