20.01.2017 Views

YIL 2016 SAYI 26

1453_sayi_26_web

1453_sayi_26_web

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

AHMED GÜNER SAYAR İLE İSTANBUL’UN KÜLTÜR MEKÂNLARI / Müslüm <strong>YIL</strong>MAZ<br />

İSTANBUL<br />

KÜLTÜR ve SANAT<br />

DERGİSİ<br />

Kültür mekânı olan kıraathaneler deyince aklınıza<br />

hangileri geliyor?<br />

Bunların başında, Serafim Kıraathanesi geliyor. Yeni Osmanlılar<br />

dediğimiz gruplaşmada, Namık Kemal, Ebuzziya<br />

Teyfik, Agâh Efendi gibi münevverlerin daha ziyade gittiği<br />

kıraathane burasıdır. 19. yüzyıl ortalarında, biraz mübalağalı<br />

bir rakam ama, beş ilâ on bin kadar kitabın bu<br />

kıraathanede bulunduğu rivayeti vardır. Serafim Kıraathanesi’nin<br />

dışında Şehzadebaşı’nda şöhretli bir çayhane<br />

var; Hacı Reşit Efendi'nin Çayhanesi. Şöhreti çok yaygın,<br />

ancak 1908’den sonra ismi çok fazla duyulmuyor. Buranın<br />

Mehmed Akif Ersoy, Babanzâde Ahmed Naim Bey gibi<br />

birçok müdavimi var. II. Abdülhamid döneminde yasaklı<br />

olan gazeteler ve diğer neşriyat el altından burada elden<br />

ele aktarılıp okunuyor.<br />

Şehzadebaşı’nda, gene aynı muhitte, Yavru’nun Kıraathanesi<br />

adıyla anılan bir yer vardı. Burada sadece çay<br />

içiliyor ve sohbet ediliyor. Buraya gelenler, Mükrimin Halil<br />

Yinanç, Fuat Köprülü gibi mühim akademisyenler ile<br />

buranın tiryakileri olan kültür insanları idi. Yavru’nun Kıraathanesi’ne<br />

ait bilgileri rahmetli Ali Öztaylan’dan dinlemiştim.<br />

Bu zât, Bandırma’dan her ne zaman İstanbul’a<br />

gelse, görmek istediği kişilerin başında Neyzen Tevfik gelmekteydi.<br />

Bu kıraathane, Neyzen Tevfik’in adeta ikinci bir<br />

adresi gibiydi. Eğer, Neyzen’in keyfi yerindeyse, orada bir<br />

küçük konser verir, yapılan sohbeti neyi ile taçlandırırdı.<br />

Bunun dışında, dillere destan bir kıraathane de Beyazıt’taki<br />

Küllük’tür. Küllük’ün asıl şöhreti 1930’larda ortaya çıktı.<br />

1940’lı yıllardan sonra burası, daha çok genç edebiyatçıların<br />

buluştukları, üniversiteden çıkan öğrencilerle bir araya<br />

geldikleri bir yer oldu. Bu meyanda, II. Dünya Harbi’nin<br />

yarattığı iktisadi sıkıntılar Küllük’ün profilini değiştirdi. Bilhassa<br />

burada toplanan ehl-i tarîkin dağıldığı görülüyor.<br />

Yanında, Emin Mahir Efendi’nin dillere destan bir lokantası<br />

vardı. Bu lokantada, gayet ucuz yemek verilirdi. Küllük’ün<br />

etrafındaki kütüphaneler ile Sahhaflar Çarşısı, merkezde<br />

kültür adacıkları oluşturmuştu.<br />

Beyazıt’taki Küllük Kahvesi kapandıktan sonra, buranın<br />

müdavimleri olan sohbete teşne kültür insanlarının önemli<br />

bir kısmı Marmara Kıraathanesi’ne yönelmişti. Buradaki<br />

29

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!