20.01.2017 Views

YIL 2016 SAYI 26

1453_sayi_26_web

1453_sayi_26_web

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

MÜNİF PAŞA KONAĞI'NIN RENKLİ MİSAFİRLERİ VE BİR SOHBET MECLİSİNDE YAŞANANLAR / Kasım HIZLI<br />

İSTANBUL<br />

KÜLTÜR ve SANAT<br />

DERGİSİ<br />

ve gerek Kur’ân’ın tarihçe câhil oldukları<br />

bundan anlaşılır dediğinde,<br />

Hazret-i İsa’nın vâlidesi olan Meryem’e<br />

Kur’ân-ı Kerim’de bint-i İmran<br />

ve üht-i Harun namlarının verilmesi<br />

büyük cedleri olan İmran’a ve Harun’a<br />

mensub olduğunu izhâr eylemek<br />

olup bu kâide ise Araplarda cârî<br />

ve ma’rûf bulunduğu cihetle sülâle-i<br />

nebeviyyeden bulunanlara elyevm<br />

(Yâ İbni’n-Nebi) denildiği gibi bir kabîle<br />

ve tâifeye mensub olanlara dahi<br />

(yâ eha Kabîle-i kezâ) denilmekte idiğini<br />

merkûm Louis’e tefhîm eyledim.<br />

Louis Sabuncu, bir İngiliz şirketi adına Haleb-Basra demiryolu imtiyazını almaya uğraştığı ve<br />

yazıdaki tartışmanın gerçekleştiği yıllarda. Vakit Gazetesi, 28 Nisan 1952<br />

Binâenaleyh Hasan Fehmi Paşa cümlemizi<br />

bu mübâhaseden iskât ettirip<br />

meclis dağılmış ise de hamiyet-i<br />

diniyem bu düşmanın halini hazm<br />

eylemediğinden ferdâsı gün mahsûsan<br />

Beyoğlu’na giderek kendisini<br />

Uzun Cadde’de bularak tevbîh eylemiş<br />

isem de yine vakâhatında sâbit<br />

idiğini anladığımdan ve bunu tedib<br />

eylemek yed-i iktidârımda bulunmadığından<br />

vukû-ı hali tesadüf eylediğim<br />

zevâta maa’t-teessür nakl ve<br />

hikâye etmekten başka elden bir şey<br />

gelmemiştir.” 7<br />

Yazdığı yazılar dolayısıyla zaten mimli<br />

olan Sabuncu’nun, muhtelif meclislerde<br />

sarf ettiği sözler dolayısıyla<br />

sarayın dikkatini iyice çektiği söylenebilir.<br />

Yurtdışında iken aleyhte olan<br />

bu keskin muhalif, yurtiçinde de aynı<br />

muhalefetini devam ettirince saray<br />

kendisini yola getirmenin yollarını<br />

aramaya koyuldu. Bu arada Sabuncu,<br />

Münif Paşa’dan birtakım vaatler<br />

almaya devam ediyordu. Sabuncu’ya<br />

ya Şam Maârif Müdürlüğü’ne ya da<br />

Londra’ya hususi memuriyetle gönderileceğini<br />

vaat eden paşa, onun<br />

boş bırakıldığı takdirde Osmanlı<br />

Devleti aleyhine çalışacağını düşünüyordu<br />

ki yaptıkları ve söyledikleri<br />

ortadayken böyle düşünmemesinin<br />

safdillik olacağı söylenebilir. Nitekim<br />

Sabuncu’nun başka devletlere angaje<br />

olabileceği ihtimalini, saraya birtakım<br />

isteklerini iletmek için hazırladığı<br />

dilekçede görmek mümkündür.<br />

Louis Sabuncu’nun yayınladığı En-Nahle Mecmuası’nın kapağı. (Vakit gazetesi, 7 mayıs 1952)<br />

129

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!