20.01.2017 Views

YIL 2016 SAYI 26

1453_sayi_26_web

1453_sayi_26_web

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

KAZANCIGİL KONAĞI’NDA BİR GECE / Halil SOLAK<br />

İSTANBUL<br />

KÜLTÜR ve SANAT<br />

DERGİSİ<br />

kitabı derhal göndereceğini söylermiş. Tarih Boyunca İlim<br />

ve Din kitabının sonunda “Bu kitabı Tevfik Remzi Bey’in<br />

seçkin kütüphanesinde yazdım” diyerek bu duruma işaret<br />

etmiştir.<br />

En Ağır Misafir<br />

Modern Türkoloji araştırmalarının kurucusu Prof. Fuad<br />

Köprülü de Kazancıgillerin aile dostlarındanmış ve konaktaki<br />

sohbetlere sık sık katılırmış. O sıralarda eve gelen aydınların<br />

çoğu ya Halkevlerinin etrafında toplanırmış ya da<br />

CHP azalarıymış. Türk Ocağına mensup Köprülü ile CHP’liler<br />

Kazancıgil Konağı’nda bir araya geldiklerinde gergin<br />

değil, hoşgörülü bir ortam olurmuş. Vefatının ardından<br />

“Fuad Köprülü’ye Veda” başlıklı bir yazı kaleme alan Tevfik<br />

Remzi Bey, “Benim, ruh sarsıntım tarif edilemez. O derece<br />

derin ve samimi. Musalla taşında, uzanmış yatan, Türk milletinin<br />

kültür dünyasında açılmış bayrağı idi.” diyerek bu<br />

büyük âlime karşı hislerini dile getirmiştir.<br />

Konağın en ağır misafiriyse hiç şüphesiz İbnülemin Mahmud<br />

Kemal’dir. Tam manasıyla nevi şahsına münhasır bir<br />

insan olan bu “devr-i kadîm efendisi” geldiği zaman musikî<br />

olmasına dikkat edilir, Mesut Cemil Bey’i dinlerken ellerini<br />

dizlerine vurarak “Allah rahmet etsin babasına” diye<br />

mırıldanırmış.<br />

Misafirler arasındaki pek çok yabancı arasında, sanatta<br />

devlet yönlendirmesine karşı olduğu için Almanya’dan<br />

ayrılıp Türkiye’ye gelen heykeltıraş Rudolf Belling ile neredeyse<br />

aileden biri diyebileceğimiz Fransız mimar ve sanat<br />

tarihçisi Albert Gabriel’i sayabiliriz.<br />

Emin olun, burada isimlerini zikredemediğimiz devrin<br />

önemli kültür, sanat, ilim, tıp ve siyaset adamlarının yolları<br />

en az bir kez Kazancıgil Konağı’ndan geçmiştir. Onlar da<br />

Tevfik Remzi Bey’in sofrasına oturup nefis yemeklerden<br />

yemiş, tavşankanı çaylardan yudumlamış, o zengin kütüphaneden<br />

birkaç kitap ödünç almışlardır. Muhabbetten<br />

aldıkları lezzetten bahsetmeye gerek bile yok.<br />

Şimdi artık ne o insanlar var, ne o Kazancı Konağı, ne de<br />

o sohbetler…<br />

“Ol saltanatın yerinde yeller eser şimdi.”<br />

*<br />

Hâmiş: Prof. Dr. Aykut Kazancıgil ismine ilk kez Beşir<br />

Ayvazoğlu’nun Sîretler ve Sûretler isimli portreler kitabında<br />

rastladım. Ardından Kazancıgil ile yapılmış nehir<br />

söyleşi kitabı Her Doğum Bir Mucizedir’i okudum.<br />

Şükür ki, yıllar sonra kendisiyle tanışmak ve uzun<br />

sohbetler etmek nasip oldu. Bu metni yazarken de<br />

onun lütfettiği değerli bilgilerden ve aile albümündeki<br />

fotoğraflardan istifade ettim. Yardımları için değerli<br />

hocama müteşekkirim.<br />

Belling, beş çayı için geldiği Kazancıgil Konağı'nda Tevfik Remzi Bey'le.<br />

79

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!