You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
EDEBİYATÇILARIN VE GAZETECİLERİN BULUŞTUKLARI MEKÂNLAR / Erdem YÜCEL<br />
İSTANBUL<br />
KÜLTÜR ve SANAT<br />
DERGİSİ<br />
Eski yazı ustaları<br />
Bir zamanların ünlü yazarlarından<br />
Abdullah Cevdet’in, bugün her nasılsa<br />
ayakta kalabilmiş, Cağaloğlu’nda<br />
üç buçuk katlı İçtihat Evi isimli<br />
bir apartmanı vardı. O zamanlar yayınladığı<br />
“İçtihat” isimli dergisinden<br />
ötürü ismini verdiği evinde tanınmış<br />
yazarlar edebiyatçılar buluşurlarmış.<br />
Çarşamba çayları ismi yakıştırılan<br />
bu toplantılarda o günlerin tanınmış<br />
edebiyatçıları, gazetecileri bir araya<br />
gelirmiş. Edebiyat, felsefe ve sanat<br />
konularının ağırlıklı olduğu sohbet<br />
günlerinde İçtihat Evi’nin özel salonunda<br />
rahat koltuklar ve sedirlerde<br />
misafirler ağırlanırmış. Salonun duvarları<br />
kitap raflarıyla kaplanmış, üzerlerinde<br />
dönemin tanınmış yazarlarının<br />
fotoğraflarına yer verilmişti.<br />
Bana anlatılanlara ve okuduklarıma<br />
göre Ahmet Cevdet doktorluğunun<br />
yanı sıra bilgi dolu insancıl bir kişiymiş.<br />
Ancak son derece cimri biri olduğu<br />
söylenirmiş. Nitekim Birinci Dünya Savaşı<br />
sırasındaki Çarşamba toplantılarında<br />
çaylar şeker yerine kuru üzümle<br />
içilirmiş!.. Oysa bu durum şekerin piyasada<br />
bulunmayışından değil okkasının<br />
üç lira olmasından kaynaklanıyormuş…<br />
Ahmet Cevdet ile ilgili pek çok anı vardır.<br />
Bir gün; “Vatanın öksüzüyüm. Öksüzlerin<br />
gözüyüm” diye başlayan bir<br />
yazı yazmış. O günlerde hurufatı düzenleyen<br />
mürettipler farkında olmadan<br />
öksüzün ‘s’lerini düşürünce yazı “Vatanın<br />
öküzüyüm. Öküzlerin gözüyüm”<br />
şeklini almış.<br />
Bu olay o günlerde çok konuşulmuş ve<br />
üstat epey alay konusu olmuş.<br />
Edebiyatımızın dâhilerinden sayılan<br />
Abdülhak Hâmid dostlarını ve bazı misafirlerini<br />
Teşvikiye’deki evinde kabul<br />
eder; edebi sohbetlerini orada sürdürürmüş.<br />
Bazen de Serkldoryan’da arkadaşlarıyla<br />
buluşurmuş…<br />
45