12.07.2015 Views

Doktora Tezi - Tarımsal Ekonomik Araştırma Enstitüsü

Doktora Tezi - Tarımsal Ekonomik Araştırma Enstitüsü

Doktora Tezi - Tarımsal Ekonomik Araştırma Enstitüsü

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Örgütünün, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile beraber kurduğu Codex AlimentariusKomisyonun bir raporunda yer almaktadır (Anonim 2006a). Shankar vd. (2008) matematikselprogramlama yaklaşımını kullanarak, Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği normların yemeklik yağtüketiminde önemli düşüşlere neden olacağını tahmin etmektedir.Bilimsel araştırma bulgularından ortaya çıkan sonuçlar beslenme ile ilgili eğitim programlarının vehaberlerinin artmasını tetiklemiş, bu da böyle bir bağlantının mevcut olduğu konusunda kamuoyu vedolayısıyla, tüketici bilincinin artmasına neden olmuştur. Örneğin, 1970’li yıllarda böyle birbağlantının mevcut olduğunun nüfusun % 8’i farkındaysa, bu oran 1988 yılında % 55’e yükselmiştir(Putler ve Frazao 1991). Bu tartışmalar zaman içerisinde tüketici tercihlerinin tereyağı ve margaringibi doymuş yağ oranı yüksek olan yağlardan, zeytinyağı ve ayçiçeği yağı gibi doymamış yağ oranıyüksek olan yağlara doğru kaymasına neden olmuştur. Doğal olarak bu durum, tüketicilerin dahabilinçli hale gelmesinden kaynaklanabileceği gibi, Yen ve Chern’in (1992) gösterdiği gibi yemeklikyağ türleri arasında göreceli fiyat değişiminden de kaynaklanabilir.ABD Gıda ve İlaç Örgütünün (USA Food and Drug Administration) 1978–88 yılları arasındagerçekleştirdiği sağlık ve gıda araştırmasında tüketicilerin beslenme ile kronik hastalık riski ilişkisikonusunda bilgi düzeyleri ölçülmüştür (Levy ve James 1990). Bu araştırmadaki sorular kalp-damarhastalıkları ile yağ tüketimi arasındaki ilişkileri kapsamaktaydı. Nüfusun farkında olma ve inanç sahibiolma yüzdeleri Çizelge 2.1’de verilmiştir. Bu çizelgeden da anlaşılacağı gibi, zaman içerisindefarkında olma ve inanç sahibi olma yüzdeleri artış göstermiştir. Levy ve James (1990), bu durumukamu eğitimi ve bilinçlendirilmesi çabalarına bağlamaktadır.Çizelge 2.1 Farkında olma ve inanç sahibi olma yüzdeleri (Levy ve James 1990)Yıl Farkında Olma İnanç Sahibi Olma1982 % 58 % 291986 % 76 % 431988 % 83 % 55Aynı araştırmanın verilerini kullanan Chern, Loehman ve Yen (1995), doymuş, tekil doymamış(monounsaturated) ve çoklu doymamış (polyunsaturated) yağların göreceli faydaları hakkındatüketicilerin daha bilinçli hale gelmesinin etkilerini araştırmıştır. Zaman serisi analizi yaklaşımınıkullanan araştırmanın sonuçları, tüketici bilgi düzeyinin artmasının tereyağı tüketiminde % 13’lükdüşüşe neden olduğu, ayçiçeği yağı tüketiminde % 15’lik ve soya yağı tüketiminde ise % 19’luk artışaneden olduğunu göstermiştir. Bu çalışmanın özelliği Bayes yaklaşımı kullanılarak göreceli fiyatdeğişimleri ile sağlık riskinin talep üzerinde etkilerinin birbirinden ayrıştırılmasıdır.Bu araştırma dışında Gould vd. (1991), Yen ve Chern (1992), Goddard ve Glance (1989) reklâm, hanehalkı özellikleri ve sağlık bilincinin yemeklik yağ talebi üzerindeki etkilerini analiz etmiş vetüketicilerin yemeklik yağ tüketiminde daha bilinçli hale gelmelerinin yemeklik yağ talebi üzerindeetkili olduğunu göstermişler.Ippolito ve Mathios (1995) tüketici bilgisinin yemeklik yağ tüketimi üzerinde etkisini analiz etmekiçin 1977-90 dönemine ait ABD Tarım Bakanlığı verilerini kullanmıştır. 1977-90 dönemi içerisindeABD yağ sektörü için en önemli sene 1985 yılıdır. Söz konusu yılda üreticilerin reklamlarında ürünsağlıkilişkisi bilgilerini kullanma yasağı yasal olarak ortadan kaldırılmıştır. Bunun neticesinde,örneğin, Kelogg firması ürettiği yoğun lif içeriğine sahip ürünleri satmak için Ulusal Kanser<strong>Enstitüsü</strong>’nün kanser-lif tüketimi ilişkisi konusunda demeçlerini reklamlarında kullanmıştır. Benzerşekilde birçok gıda üreticisi yağ tüketimi ile kalp-damar hastalıkları arasındaki ilişkiyi reklamkampanyalarında kullanmaya başlamıştır.Ippolito ve Mathios (1995) tüketici bilinçlenmesinin yağ ve doymuş yağ tüketimini keskin şekildeazalttığını göstermektedir. Örneğin, günlük 72,70 gram olan toplam yağ tüketimi 1985 yılında 69,57grama, 1990 yılında ise 62,12 grama inmiştir. Bu yağ tüketiminin sadece 1977 yılında 4,35 gramı,1985 yılında 3,58 gramı, 1990 yılında ise 3,49 gramı doğrudan bitkisel veya katı yağ şeklindetüketilmiştir. Yağ tüketiminin geri kalan kısmı diğer gıda ürünlerinin (et, tavuk, balık, tahıl, yumurta,süt, meyve vb) tüketilmesi ile gerçekleşmiştir. Yağ tüketiminin neden azaldığını analiz etmek için11

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!