21.04.2023 Views

Monarsi cagdan Anarsiye

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Monarşiden Anarşiye<br />

John Knox Tanrı Sözünün gerçekleriyle beslenmek için kilisenin geleneklerine sırtını<br />

çevirdi. Wishart’ın öğretişi, onun Roma’yı terk etmesine ve zulüm gören reformculara<br />

katılmasına neden oldu.<br />

Dostları vaaz vermesi için Knox’a üsteliyor, ama o bu sorumluluktan çekiniyordu.<br />

Günler boyunca kendisiyle savaştıktan sonra karar verdi. Yılmak bilmeyen bir cesaretle<br />

hizmet etmeye başladı.<br />

Bu içten reformcu, insandan korkmuyordu. İskoçya kraliçesiyle yüz yüze geldiğinde, onu<br />

ne tehditler ne de vaatler yıldırabildi. Kraliçe ona devletin yasakladığı bir inancı halka<br />

öğrettiğini ve böylece yöneticilere boyun eğmekle ilgili Tanrı yasasını çiğnediğini söyledi.<br />

Knox şöyle karşılık verdi: Eğer İbrahim’in soyu, Firavun’un inancını benimsemiş olsaydı,<br />

bugün inancımız ne olacaktı? Ya da elçilerin dönemindeki herkes Roma imparatorlarının<br />

inancını benimsemiş olsaydı, yeryüzünde şimdi hangi inanca yer olacaktı?”<br />

Mary şöyle dedi: “Sen Kutsal Yazıları farklı bir şekilde yo- rumluyorsun, onlar (Roma<br />

katolikleri) farklı şekilde yorumluyor. Kime inanayım, kim yargıç olacak?”<br />

Knox, “Sözünü açıkça söylemiş Tanrı’ya inanacaksınız” diye karşılık verdi, “Tanrı’nın<br />

sözü gayet açıktır. Kendisiyle asla çelişkiye düşmeyen Kutsal Ruh, zor anlaşılan bazı<br />

metinleri, başka metinlerde daha açık bir şekilde ortaya koyacaktır.”<br />

Korkusuz Knox, İskoçya papalıktan özgür olana dek hayatını tehlikeye atarak hedefine<br />

koşmaya devam etti.<br />

İngiltere’de Protestanlığın ulusal inanç olarak yerleşmesi, zulmü durdurmamış, ama<br />

azaltmıştı. Roma’nın birçok unsuruna hala yer veriliyordu. Papanın üstünlüğü reddedilmiş,<br />

ama onun yerine kilisenin başı olarak kral geçmişti. Müjdenin paklığından hala büyük bir<br />

kopuş vardı. Dinsel özgürlük henüz anlaşılmamıştı. Protestan yöneticiler Roma’nın zalim<br />

yöntemlerine çok nadir olarak başvursalar da her insanın kendi vicdanına göre Tanrı’ya<br />

tapınma hakkı tam anlamıyla benimsenmemişti. Birçok kişi yüzlerce yıl boyunca<br />

bölücülükle suçlanarak baskı gördü.<br />

Binlerce kilise önderi sürülüyor<br />

On yedinci yüzyılda binlerce kilise önderi sürüldü ve insanların kilise tarafından<br />

onaylanan toplantılar dışında herhangi bir dinsel toplantıya katılması yasaklandı. Rab’bin<br />

zulüm gören çocukları, ormanın derinliklerinde toplanarak dualarına ve övgülerine devam<br />

ettiler. Birçokları imanlarından ötürü acı çekti. Tutukevleri doldu, aileler parçalandı. Her<br />

şeye rağmen onların tanıklığı susturulamadı. Birçoklan Amerika’ya sürüldü; orada sivil ve<br />

dinsel özgürlüğün temellerini attılar.<br />

John Bunyan adında bir kişi, suçlularla dolu bir zindanda gökyüzünün havasını soludu;<br />

ölüm diyarından göksel kente doğru yol alan ‘İmanlının Yolculuğu’ adlı harika eserini<br />

97

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!