21.04.2023 Views

Monarsi cagdan Anarsiye

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Monarşiden Anarşiye<br />

Şimdi Protestanların arzusu, Mesih’in diriliş günü olan Pazarın, Hıristiyanların Septi<br />

olmasıdır. Oysa Mesih ya da elçiler o güne böyle bir onur vermemişlerdi. Pazarın tutulması,<br />

‘yasa tanımazlığın gizli gücünden’ kaynaklanmaktadır (2.Selanikliler 2:7). Bu güç<br />

Pavlus’un zamanında bile işlev görmeye başlamıştı. Kutsal Yazıların onaylamadığı bir<br />

değişikliğe gerek var mıdır?<br />

Altıncı yüzyılda Roma gözetmeni, tüm kilisenin başı ilan edildi. Putperestlik yerini<br />

papalığa bırakmıştı. “Ejderha canavara, kendi gücü ve tahtıyla birlikte büyük yetki verdi”<br />

(Esinleme 13:2; Ek’e bkz).<br />

Artık Daniel’in ve Esinleme’nin peygamberliklerinde öngörülen 1260 yıllık papalık<br />

zulmü başlamıştı. (Daniel 7:25; Esinleme 13:5-7). İmanlılar ya kendi inançlarını bastırıp<br />

papalık törenlerini ve tapınma biçimini kabul edecekler ya da yaşamlarını zindanlarda<br />

tüketerek canlarından olacaklardı. İsa’nın şu sözleri yerine gelmişti: “Anne babalarınız,<br />

kardeşleriniz, akraba ve dostlarınız bile sizi ele verecek ve bazılarınızı öldürtecekler. Benim<br />

adımdan ötürü herkes sizden nefret edecek” (Luka 21:16,17).<br />

Yeryüzü büyük bir savaş meydanı haline geldi. Mesih’in kilisesi yüzyıllar boyunca<br />

kıyıda köşede saklanarak belli belirsiz yaşamını sürdürmek zorunda kaldı. “Kadın ise çöle<br />

kaçtı. Orada bin iki yüz altmış gün beslenmesi için Tanrı tarafından hazırlanmış bir yeri<br />

vardı” (Esinleme 12:6).<br />

Roma Kilisesinin güce kavuşması, Karanlık Çağların başlangıcını oluşturuyordu. Mesih<br />

yerine Roma’nın Papasına iman teşvik edildi. İnsanlar günahların bağışlanması ve sonsuz<br />

kurtuluş için Tanrı’nın Oğluna güvenmek yerine Papaya ve onun yetkilendirdiği rahiplere<br />

bakmaya başladılar. Yeryüzündeki aracıları artık Papa olmuştu. Papa onlar için Tanrı’nın<br />

yerinde duruyordu. Onun buyruklarından ayrılmak ciddi bir cezayı hak ettiriyordu. Böylece<br />

insanların zihinleri Tanrı’dan uzaklaşarak kusurlu ve zalim insanlara adandı. Ne yazık ki<br />

karanlığın reisi onlar aracılığıyla kendi gücünü sergiliyordu. Kutsal Yazılar arka plana<br />

itildiği ve insan kendisini üstün gördüğü zaman, yalnızca aldatıcı ve kötü bir günahkarlıkla<br />

karşı karşıya kalırız.<br />

Kilise için tehlike günleri<br />

İman gerçeğinin özüne bağlı kalanların sayısı azdı. Bazen sanki yanılgıya düşenler zafer<br />

kazanacak, gerçek inanç da yeryüzünden silinecekmiş gibi görünüyordu. Müjde göz ardı<br />

edilmiş, insanların sırtına ağır kurallar yüklenmişti. İnsanlara, günahlarına karşılık kendi<br />

çabalarıyla kurtulacakları öğretiliyordu. Tanrı’nın öfkesini yatıştırmak ve O’nun rızasını<br />

almak amacıyla uzun hac yolculukları yapılıyor, pişmanlık eylemlerinde bulunuluyor,<br />

azizlerin kalıntılarına tapılıyor, kilise binaları, mabetler ve sunaklar inşa ediliyor, kiliseye<br />

büyük oranlarda ödemeler yapılıyordu.<br />

Sekizinci yüzyılın sonlarında papa yanlıları, piskoposların, kilisenin ilk çağlarındaki<br />

Roma gözetmenleriyle aynı ruhsal güce sahip olduğunu iddia ettiler. Keşişler tarafından<br />

19

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!