21.04.2023 Views

Monarsi cagdan Anarsiye

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Monarşiden Anarşiye<br />

Bölüm 25 — Tanri’nin Değişmeyen Yasasi<br />

“Sonra Tanrı’nın gökteki tapınağı açıldı ve tapınakta O’nun antlaşma sandığı göründü. O<br />

anda şimşekler çaktı, uğultular ve gök gürlemeleri işitildi. Yer sarsıldı ve şiddetli bir dolu<br />

fırtınası koptu” (Esinleme 11:19). Tanrı antlaşmasının sandığı, tapınağın ikinci bölmesi olan<br />

En Kutsal Yerdedir. Gökteki aslının gölgesi olan yeryüzündeki tapınma çadırının<br />

hizmetinde bu bölme, tapınağın kutsanması için yalnızca büyük Kefaret Günü açılırdı.<br />

Dolayısıyla Tanrı’nın gökteki tapınağının açılması ve antlaşma sandığının görünmesi,<br />

Mesih’in kefaret görevini tamamlamak amacıyla 1844 yılında En Kutsal Yere girdiğini<br />

göstermektedir. En Kutsal Yere giren yüce Başkahini iman yoluyla izleyenler, antlaşma<br />

sandığını gördüler. Tapınak konusunu incelerken Kurtarıcının görevindeki değişimi<br />

anlamışlar ve şimdi de Tanrı’nın sandığı önünde hizmet ettiğini görmüşlerdir.<br />

Yeryüzündeki tapınma çadırında bulunan sandıkta iki taş levha vardı. Bunların üzerinde<br />

Tanrı’nın yasası yazılıydı. Tanrı’nın gökteki tapmağı açıldığı zaman, antlaşma sandığı<br />

göründü. Gökteki En Kutsal Yerde, tanrısal yasa - Tanrı’nın söylediği ve taş levhalar<br />

üzerine parmağıyla yazdığı yasa - bulunmaktadır.<br />

Bu noktayı anlayabilenler, Kurtarıcının şu sözlerindeki gücü fark ettiler: “Size doğrusunu<br />

söyleyeyim, gök ve yer ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa’dan<br />

ufacık bir harf ya da bir nokta bile eksilmeyecek” (Matta 5:18). Tanrı’nın isteğinin yüce bir<br />

açıklaması olan ve O’nun karakterini gözler önüne seren yasa, sonsuza dek kalıcıdır.<br />

Tanrı’nın yasasındaki on buyruktan biri de Sept buyruğudur. Tanrı’nın Ruhu, Söz’ün<br />

öğrencilerini etkileyerek, Yaratıcının din-lenme gününü göz ardı ettiklerini ve bu buyruğu<br />

çiğnediklerini gösterdi. Bunun üzerine öğrenciler, haftanın ilk gününü tutmanın nedenlerini<br />

incelemeye başladılar. Dördüncü buyruğun kaldırıldığına ya da Sept gününün değiştiğine<br />

ilişkin herhangi bir kanıt bulamadılar. Tanrı’nın isteğini bilmeyi ve yapmayı içtenlikle<br />

istiyorlardı. Bu yüzden Tanrı’nın Sept gününü kutsal tutmaya başlayarak O’na bağlılıklarını<br />

açığa vurdular.<br />

Adventist imanlıların inancını ortadan kaldırmak için büyük gayret gösterildi. Göksel<br />

tapınağa ilişkin gerçeğin Tanrı’nın yasasını ve dördüncü buyruktaki Septi içerdiğini herkes<br />

görüyordu. Mesih’in göksel tapınaktaki hizmetini açıklayan Kutsal Yazının uyumlu<br />

gerçeğine karşı gelmenin sırrı burada yatıyordu. İnsanlar Tanrı’nın açmış olduğu kapıyı<br />

kapatmak istediler. Ne var ki Mesih, en kutsal yerin kapısını açmıştı ve dördüncü buyruk<br />

oradaki yasanın içinde yer alıyordu.<br />

Mesih’in aracı oluşunun ve Tanrı yasasının ışığını kabul edenler, bunların Esinleme<br />

14’ün gerçekleriyle bağlantılı olduğunu ve Rab’bin gelişi için yeryüzünde yaşanlara yönelik<br />

üç yönlü bir uyarı verildiğini anladılar (Ek’e bkz.). ‘Yargı saati gelmiştir’ duyurusu,<br />

Kurtarıcının yalvarış hizmeti son bulana ve dönüp halkını alana kadar devam etmelidir.<br />

168

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!