21.04.2023 Views

Monarsi cagdan Anarsiye

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Monarşiden Anarşiye<br />

dinlemeyi reddettiler. Başkaları da ikna olsalar bile ‘havra dışı edilecekler’ diye korktular<br />

(Yuhanna 9:22). Tanrı’nın kiliseyi sınamak amacıyla gönderdiği bildiri, ne kadar fazla<br />

sayıda insanın Mesih’ten çok dünyaya bağlı olduğu ortaya koydu.<br />

İlk meleğin uyarısını reddetmek, 1844 yılında kiliselerdeki korkutucu dünyasallığın,<br />

yoldan çıkmışlığın ve ruhsal ölümün başlıca nedeniydi.<br />

İkinci meleğin bildirisi<br />

Esinleme 14’te ilk meleğin ardından İkincisi geldi. Şöyle duyuruyordu: “Yıkıldı! Kendi<br />

azgın ahlaksızlığının şarabını bütün uluslara içirmiş olan büyük Babil yıkıldı!” (Esinleme<br />

14:8). ‘Babil’ teriminin kök anlamı karışıklıktır. Kutsal Kitap’ta çeşitli sahte ve sapkın<br />

dinleri belirlemek için kullanılmaktadır. Esinleme 17’de Babil bir kadın olarak - Kutsal<br />

Kitap’ta kilisenin simgesi - kullanılıyor. Erdemli kadın pak kiliseyi, kötü kadın ise sapkın<br />

kiliseyi simgelemektedir.<br />

Kutsal Kitap’ta Mesih’le kilisesi arasındaki ilişki evlilik şeklinde temsil edilmektedir.<br />

Rab şöyle ilan etmiştir: “Seni sonsuza dek kendime eş alacağım.” “Efendiniz benim.”<br />

“Sizleri, el değmemiş bir kız gibi tek bir ere, Mesih’e sunmak üzere nişanladım” (Hoşea<br />

2:19; Yeremya 3:14; 2.Korintliler 11:2).<br />

Ruhsal zina<br />

Kilisenin, dünyasal unsurların işgaline izin vererek Mesih’e sadakatsizlik etmesi, evlilik<br />

yemininin bozulmasına benzetilir. Rab’den ayrılan İsrail’in günahı şu şekilde dile gelir: “Bir<br />

kadın kocasına hainlik ederek onu nasıl bırakırsa, gerçek siz de bana öyle hainlik ederek<br />

davrandınız, ey İsrail evi... Zina eden, kocasının yerine yabancılar alan bir karısın!”<br />

(Yeremya 3:20; Hezekiel 16:32).<br />

Elçi Yakup şöyle diyor. “Siz ey vefasızlar, dünya ile dostluğun Tanrı’ya düşmanlık<br />

olduğunu bilmiyor musunuz? Dünya ile dost olmak isteyen, kendini Tanrı’ya düşman eder”<br />

(Yakup 4:4).<br />

“Kadın (Babil), mor ve kırmızı giysilere bürünmüş, altınlar, değerli taşlar ve incilerle<br />

süslenmişti. Elinde, iğrenç şeylerle ve cinsel ahlaksızlığının çirkeflikleriyle dolu altın bir<br />

kase vardı. Alnına şu esrarengiz ad yazılmıştı: ‘Büyük Babil, dünya fahişe- lerinin ve<br />

iğrençliklerinin anası.’ Kadının, kutsalların kanıyla ve İsa’ya tanıklık etmiş olanların kanıyla<br />

sarhoş olduğunu gördüm... Gördüğün kadın, dünyanın kralları üzerinde egemenlik süren<br />

büyük kenttir” (Esinleme 17:4-6,18).<br />

Yüzyıllar boyunca Hıristiyanlığın kralları üzerinde egemenlik süren güç Roma olmuştur.<br />

Mor ve kırmızı giysiler, altınlar ve değerli taşlar, Roma’nın kibirli üstünlüğünü temsil<br />

etmektedir. Roma’dan başka hiçbir güçten, ‘kutsalların kanıyla sarhoş olmuş’ şeklinde söz<br />

edilemez. Çünkü Mesih’in izleyicilerini zalimce ezmiş olan en büyük güç Roma’dır.<br />

147

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!