21.04.2023 Views

Monarsi cagdan Anarsiye

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Monarşiden Anarşiye<br />

yapmaktan zevk alırım ben, Yasan yüreğimin derinliğindedir” (Matta 5:17,18; Mezmurlar<br />

40:8).<br />

Tanrı’nın yasası değişmezdir; onu yazanın karakterini açıklar. Tanrı sevgidir; O’nun<br />

yasası da sevgidir. “Sevgi Kutsal Yasa’nın yerine getirilmesidir.” Mezmurcu, “Yasan<br />

gerçektir... bütün buyrukların doğrudur” diyor. Pavlus şöyle duyuruyor: “Yasa gerçekten<br />

kutsaldır. Buyruk da kutsal, doğru ve iyidir” (Romalılar 13:10; Mezmurlar 119:142,172;<br />

Romalılar 7:12). Böyle bir yasa, Yasa’yı koyan Kişi kadar kalıcıdır.<br />

İnsanları iman ve kutsal kılma yoluyla Tanrı’yla barıştırmak, onları Tanrı Yasası’nın<br />

ilkeleriyle uyuşturma amacını güder. Başlangıçta insan, Tanrı Yasası’yla tümüyle uyum<br />

içindeydi. Ancak günah, onu Yaratıcısından uzaklaştırdı. İnsan yüreği Tanrı’nın yasasıyla<br />

savaşır hale geldi; “Çünkü benliğe dayanan düşünce Tanrı’ya düşmandır; Tanrı’nın<br />

Yasasına boyun eğmez, eğemez de...” (Romalılar 8:7). Bu yüzden, “Tanrı dünyayı o kadar<br />

çok sevdi ki, biricik Oğlunu verdi. Öyle ki Ona iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, ama<br />

hepsi sonsuz yaşama kavuşsun... Bir kimse yeniden doğmadıkça Tanrı’nın Egemenliğini<br />

göremez” (Yuhanna 3:16,3).<br />

Günahın bilincine varmak<br />

Tanrı’yla barışmanın birinci adımı, günahı kabullenmektir. “Günah demek, yasaya karşı<br />

gelmek demektir.” “Çünkü Yasa sayesinde günahın bilincine varılır.” (1.Yuhanna 3:4;<br />

Romalılar 3:20). Kişi günahını görmek için karakterini Tanrı’nın aynasında sınamalıdır.<br />

Böylece O’nun karakterindeki yetkin doğruluğu ve kendi karakterindeki kusurları<br />

görecektir.<br />

Yasa insana günahını gösterir, ama hiçbir çare sunmaz. Günahlının payının ölüm<br />

olduğunu duyurur. Kişiyi günahın mahkumiyetinden ve kirliliğinden özgür kılan tek gerçek,<br />

Mesih’in müjdesidir. Kişi yasasını çiğnediği Tanrı’ya tövbeyle ve kendisi uğruna kurban<br />

olan Mesih’e imanla yaklaşmalıdır. Böylece ‘önceki günahları’ bağışlanır ve Tanrı çocuğu<br />

olur (Romalılar 3:25).<br />

Peki artık Tanrı yasasını çiğneme özgürlüğü var mıdır? Pavlus şöyle diyor: “Öyleyse biz<br />

iman aracılığıyla Kutsal Yasa’yı geçersiz mi kılıyoruz? Hayır, tam tersine, Yasa’yı<br />

doğruluyoruz. Kesinlikle hayır! Günah karşısında ölmüş olan bizler artık nasıl günah içinde<br />

yaşarız? Tanrı’yı sevmek, O’nun buyruklarını yerine getirmek demektir. O’nun buyrukları<br />

da ağır değildir... Öyle ki, Yasa’nın gereği, doğal benliğe göre değil, Ruh’a göre yaşayan<br />

bizlerde yerine gelsin. “Ne kadar severim yasanı! Bütün gün düşünürüm üzerinde”<br />

(Romalılar 3:31; 6:2; 1.Yuhanna 5:3; Romalılar 8:4; Mezmurlar 119:97).<br />

Yasa olmadan insanlar, günahın bilincine varamazlar ve tövbeye gereksinim duyamazlar.<br />

Mesih’in, kendileri için dökülen kanma ne kadar ihtiyaçları olduğunu fark edemezler.<br />

Dolayısıyla kurtuluş ümidi, yürekte kökten bir değişim ya da yaşam reformu olmadan kabul<br />

181

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!