21.04.2023 Views

Monarsi cagdan Anarsiye

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Monarşiden Anarşiye<br />

1844’de başlayan yargı, yaşayanların ve ölülerin durumuna karar verilene ve tüm insanların<br />

sorgulanması bitene kadar sürecektir.<br />

İnsanların yargı gününde dayanabilmesi için bildiri şöyle buyruk veriyor: “Tanrı’dan<br />

korkun! O’nu yüceltin! Çünkü O’nun yar-gılama saati geldi. Göğü, yeri, denizi ve su<br />

pınarlarını yaratana tapının!” Bu bildirinin kabul edilmesi, “Tanrı’nın buyruklarını yerine<br />

getiren ve İsa’ya olan imanlarını sürdüren kutsalların sabrını’ gerektirecektir” (Esinleme<br />

14:7,12).<br />

Yargıya hazır olmak için insanlar Tanrı’nın yasasını tutmalıdırlar. Pavlus şöyle söylüyor:<br />

“Kutsal Yasayı bilerek günah işleyenler bu Yasa’yla yargılanacaklardır... Tanrı’nın,<br />

insanları gizli suçlarından ötürü İsa Mesih aracılığıyla yargılayacağı gün böyle olacaktır,”<br />

“İman olmadan Tanrı’yı hoşnut etmek imkansızdır,” “İmanla yapılmayan her şey günahtır”<br />

(Romalılar 2:12-16; İbraniler 11:6; Romalılar 14:23).<br />

İlk melek Tanrı’dan korkmaları ve O’nu yüceltmeleri için insanlara çağrıda bulundu.<br />

Bunu yapmak için O’nun yasasına uymalıdırlar. İtaat olmadan tapınmanın hiçbir türü<br />

Tanrı’yı hoşnut etmez. “Tanrı’yı sevmek, O’nun buyruklarını yerine getirmek demektir”<br />

(1.Yuhanna 5:3; bkz. Süleyman’ın Özdeyişleri 28:9).<br />

Yaratıcıya tapınma çağrısı<br />

Tanrı’ya tapınma görevi O’nun Yaratıcı olması gerçeğine dayanmaktadır. “Gelin,<br />

tapınalım, eğilelim, Bizi yaratan Rab’bin önünde diz çökelim” (Mezmurlar 95:6; bkz.<br />

Mezmurlar 96:5; Mezmurlar 100:3; İşaya 40:25, 26; 45:18).<br />

Esinleme 14’te, insanlar Yaratıcıya tapınmaya ve Tanrı’nın buyruklarına uymaya<br />

çağrılıyor. Bu buyruklardan biri Yaratıcı olarak Tanrı’ya işaret etmektedir: “Ama yedinci<br />

gün bana, Tanrın Rab’be Sept Günü olarak adanmıştır. O gün sen, oğlun, kızın, erkek ve<br />

kadın kölen, hayvanların, aranızdaki yabancı hiçbir iş yapmayacaksınız. Çünkü ben, Rab<br />

yeri, göğü, denizi ve bütün canlıları altı günde yarattım, yedinci gün dinlendim. Bunun için<br />

Sept Günü’nü kutsadım ve kutsal kıldım” (Çıkış 20:10,11). Rab Sept gü-nüne ilişkin şöyle<br />

dedi: “Tanrınız Rab’bin ben olduğumu bilmeniz için onlar sizinle benim aramda belirti<br />

olacaklar” (Hezekiel 20:20). Sept günü herkes tarafından tutulmuş olsaydı, insanlar<br />

Yaratıcıdan başkasına tapmayacaktı. Putperest, tanrıtanımaz ve tanrısaymaz insanlar<br />

olmayacaktı. Sept gününü tutmak, göğü, yeri, denizi ve su pınarlarını yaratana bağlılık<br />

belirtisidir. İnsanların Tanrı’ya tapınmasını ve O’nun buyruklarını tutmasını buyuran bildiri,<br />

onları özellikle dördüncü buyruğa uymaya yönlendirecektir.<br />

Tanrı’nın buyruklarına ve İsa’ya olan imanlarına bağlı kalan-ların yanı sıra başka bir sınıf<br />

daha vardır: “Bir kimse canavara ve onun benzeyişindeki puta taparsa, alnı üzerine ya da eli<br />

üzerine onun işaretini kabul ederse, Tanrı gazabının kasesinde saf olarak hazırlanmış Tanrı<br />

öfkesinin şarabından içecektir” (Esinleme 14:9, 10). Canavar, put ve işaretten kasıt nedir?<br />

169

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!