21.04.2023 Views

Monarsi cagdan Anarsiye

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Monarşiden Anarşiye<br />

Gerçek sept her zaman tutuldu<br />

O günden bu güne dek Sept günü tutuldu. ‘Yasa tanımaz adam’ her ne kadar Tanrı’nın<br />

kutsal gününü ayakları altında çiğnediyse de, sadık insanlar gizli yerlerde onu<br />

onurlandırmaya devam ettiler. Reformdan beri her kuşaktan Sept’i tutmaya özen gösteren<br />

imanlılar çıktı.<br />

Sonsuz müjdeyle bağlantılı olan bu gerçekler, Mesih ortaya çıktığı zaman O’nun<br />

kilisesinin ayırt edilmesini sağlayacaktır. “Bu durum, Tanrı’nın buyruklarını yerine getiren<br />

ve İsa’ya olan imanlarını sürdüren kutsalların sabrını gerektirir” (Esinleme 14:12).<br />

Tapınağa ve Tanrı’nın yasasına ilişkin ışığı alanlar, gerçeğin uyumunu gördükçe sevinçle<br />

doldular. Bu ışığın bütün imanlılara verilmesini arzuladılar. Ancak Mesih’i izlediklerini<br />

iddia eden birçok kişi dünyaya ters düşen gerçekleri kabul etmedi.<br />

Sept’in gerçekleri ortaya konulurken, birçok kişi şöyle dedi: “Biz hep Pazar günlerini<br />

tuttuk; babalarımız onu tuttular, birçok iyi insan Pazar’ı tutarak mesut bir şekilde can verdi.<br />

Yeni bir Sept’i benimsemek bizi dünyayla karşı karşıya getirecektir. Yedinci günü<br />

tutanlardan oluşan küçük bir grup, Pazar gününü tutan tüm dünyaya karşı nasıl başarıya<br />

ulaşabilir?” Yahudiler, buna benzer tartışmalarla Mesih’i reddetmelerini haklı çıkarmışlardı.<br />

Bu yüzden, Luther’in zamanında papa yanlıları, gerçek imanlıların Katolik inancıyla<br />

öldüğünü belirttiler; yani o din yeterliydi. Böyle bir mantık, imanın her türlü ilerleyişine<br />

engel oluşturmaktadır.<br />

Birçok kişi Pazar gününü tutmanın kilisenin yüzyıllardır süren bir geleneği olduğunu öne<br />

sürmüştür. Bu tartışmaya karşılık vermek için Sept’in ve onu tutmanın çok daha eskiye ve<br />

hatta dünyanın başlangıcından da önceye, Öncesiz Olan’a dayandığını söylemeliyiz.<br />

Kutsal Kitap tanıklığının yokluğu üzerine birçokları şöyle sorar: “Neden büyük<br />

adamlarımız bu Sept sorununu anlamıyorlar? Sizin gibi inanan çok az kişi var. Herhalde<br />

birçok eğitimli insanın yanlış, sizin ise doğru olduğunuzu söylemeyeceksiniz.”<br />

Bu tür tartışmaların karşısında yalnızca ayetleri ortaya koymak ve Rab’bin çağlar<br />

boyunca kendi halkıyla nasıl uğraştığını belirtmek yeterli olacaktır. Tanrı’nın eğitimli<br />

kişileri reformlarda kullanmak için seçmeyişinin nedeni, onların kendi inançlarına ve<br />

teolojik sistemlerine daha çok güvenmeleri ve Tanrı tarafından eğitilme gereği<br />

duymamalarıdır. Bazen okullarda eğitim almamış kişiler gerçeği duyurmak üzere çağrılırlar.<br />

Bunun nedeni eğitimsiz olmaları değil, kendi kendilerine yeterli olmadıklarını fark ederek<br />

Tanrı tarafından eğitilmeye ihtiyaç duymalarıdır. Onları büyük kılan, alçakgönüllülük ve söz<br />

dinlerliktir.<br />

Eski İsrail’in tarihi Adventist topluluğun geçmiş deneyimine çarpıcı bir benzerlik<br />

sergiler. Tanrı, İsrail halkını Mısır’dan dışarı yönlendirdiği gibi advent akımındaki insanları<br />

da aynı şekilde yönlendirmiştir. Eğer 1844 yılında birlik olup emek verenlerin hepsi üçüncü<br />

177

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!