21.04.2023 Views

Monarsi cagdan Anarsiye

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Monarşiden Anarşiye<br />

Bölüm 24 — Göksel Yüksek Rahip<br />

Tapınak konusu hayal kırıklığının sırrını çözdü. Birbiriyle bağlantılı ve uyumlu olan tam<br />

bir gerçek sistemini gözler önüne sererek Tanrı’nın elinin büyük advent akımını<br />

yönlendirdiğini ortaya koydu. Mesih’in ikinci gelişini imanla bekleyenler, O’nun yücelik<br />

içinde görüneceğini ummuşlardı. Ancak hayal kırıklığına uğradıkları zaman İsa’yı gözden<br />

yitirmişlerdi. Şimdi ise Yüce Kahinin en kutsal yerde olduğunu görüyorlar, yakında kral ve<br />

kurtarıcı olarak ortaya çıkacağına iman ediyorlardı. Tapınaktan gelen ışık geçmişi, şu anı ve<br />

geleceği aydınlatmaktaydı. Taşıdıkları bildiriyi tam olarak anlamasalar da doğru olduğunu<br />

görmüşlerdi.<br />

Yanlışları peygamberlik dönemlerinin hesaplanmasında değil, 2300 günün sonunda<br />

gerçekleşecek olayın tammlanmasmdaydı. Yoksa peygamberlikte önceden bildirilen her şey<br />

zaten gerçekleşmişti.<br />

Mesih yeryüzüne gelmemiş, gökteki tapınağın en kutsal yerine girmişti: “Geceleyin<br />

görümlerde baktım, göğün bulutları üzerinde insanoğluna benzer birinin geldiğini gördüm.<br />

Öncesiz Olan’ın yanına ilerledi, onun önüne kendisini yaklaştırdı” (Daniel 7:13).<br />

Bu giriş Malaki tarafından da önceden bildirilmişti: “İşte ulağımı gönderiyorum. Önümde<br />

yolu hazırlayacak. Aradığınız Rab ansızın tapınağına gelecek; görmeyi özlediğiniz antlaşma<br />

ulağı gelecek” (Malaki 3:1). Rab’bin tapınağa gelişi, ‘hiç beklenmedik’ bir şekilde<br />

gerçekleşecektir. Rab’bin halkı O’nu orada bulmayı hiç ummayacaktır.<br />

İnsanlar Rab’bi karşılamaya henüz hazır değildiler. Onlar için daha tamamlanması<br />

gereken bir iş vardı. Halk Yüce Kahinin gökicki hizmetlerini iman yoluyla izlerken<br />

kendilerine yeni görevler verilecekti. Kiliseye verilmesi gereken başka bir bildiri vardı.<br />

Kim dayanacak?<br />

Peygamber şöyle diyor: “Ama O’num geleceği güne kim da- yonabilir? O belirince kim<br />

durabilir? Çünkü O maden arıtıcının ateşi, çamaşırcının kül suyu gibi olacak; gümüş eritip<br />

arıtan gibi davranacak: Levililer’i arındırıp altın, gümüş temizler gibi temiz-leyecek.<br />

Böylece Rab’be doğrulukla sunular sunacaklar” (Malaki 3:2,3). Mesih’in yalvarışı son<br />

bulduğunda, yeryüzünde yaşayan insanlar, Tanrı’nın önünde aracı olmadan durmak zorunda<br />

kalacaklardır. Giysileri tümüyle lekesiz, karakterleri kan serpmesiyle günahtan arınmış<br />

olmalıdır. Tanrı’nın lütfü ve kendilerinin titiz gayretleriyle kötülüğe karşı savaşta zafer<br />

kazanmalıdırlar. Gökyüzünde sorgulayıcı iman devam ederken ve tövbekar imanlıların<br />

günahları tapınaktan kaldırılırken, Tanrı’nın halkı da yeryüzünde günaha sırt çevirmelidir.<br />

Bu gayret Esinleme 14’te görülebilir. Günahtan kurtulma işi sürüp giderken, Mesih’in<br />

izleyicileri O’nun gelişine hazırlanacaklardır. O zaman Rabbimizin gelişinde alacağı kilise,<br />

‘üzerinde leke, buruşukluk ya da buna benzer bir şey bulunmadan, görkemli bir biçimde<br />

kutsal ve kusursuz’ olacaktır’ (Efesliler 5:27).<br />

164

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!