21.04.2023 Views

Monarsi cagdan Anarsiye

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Monarşiden Anarşiye<br />

Esinleme 3’teki peygamberlik, kuzu gibi boynuzları olan canavarın yeryüzünü ve orada<br />

yaşayanları, parsa benzeyen canavara, yani papalığa tapınmaya yönlendireceğini<br />

duyurmaktadır. Boynuzlu canavar ayrıca yeryüzünde yaşayanlara canavarın onuruna bir put<br />

yapmalarını buyuracak, küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle, herkesin sağ eli ya da alnı<br />

üzerine bir işaret vurduracaktır (Esinleme 13:11-16). Kuzu gibi boynuzlan olan canavar<br />

Amerika Birleşik Devletleri’ni simgelemektedir. Bu peygamberlik, Birleşik Devletler Pazar<br />

gününü tutmayı zorunluluk haline getirince yerine gelecektir. Roma bunu, kendi<br />

üstünlüğünün kabul edilmesi şeklinde yorumlamaktadır.<br />

“Canavarın başlarından biri, ölümcül bir yara almışa benziyordu. Ne var ki, bu ölümcül<br />

yara iyileşmişti. Bütün dünya, şaşkınlık içinde canavarın peşinden gitti” (Esinleme 13:3).<br />

Ölümcül yara 1798 yılında papalığın yediği darbeye işaret etmektedir. Peygamber, bundan<br />

sonra yaranın iyileşeceğini ve bütün dünyanın canavarın peşinden gideceğini söylemektedir.<br />

Pavlus mahvolacak adamın, aldatma işlevini zamanın sonuna kadar götüreceğini belirtmiştir<br />

(2.Selanikliler 2:3-8). “Yeryüzünde yaşayan ve dünya kurulalıdan beri boğazlanmış<br />

Kuzu’nun yaşam kitabında adı yazılmamış olan her insan ona tapınacak” (Esinleme 13:8).<br />

Hem eski hem de yeni dünyada papalık, Pazar’ın onurlandırılması yoluyla saygı görecektir.<br />

Peygamberlik öğrencileri on dokuzuncu yüzyıldan beri bu tanıklığı tüm dünyaya<br />

tanıtmışlardır. Şimdi de bu ön bildirinin gerçekleşmesine yönelik hızlı bir gelişme vardır.<br />

Protestan önderler, Pazarı tutma konusunda aynı tanrısal yetki iddiasına sahiptirler. Papalık<br />

önderleri gibi onlar da Kutsal Yazıdan gelen bir ka-nıttan yoksundurlar. Pazar septini<br />

tutmadıkları için Tanrı’nın insanları yargılamak üzere olduğu iddiası yenilenmektedir.<br />

Roma Kilisesi kurnazlıkta çok üstündür. Protestanların sahte septi kabul ederek kendisine<br />

hürmet ettiklerini görmektedir; üstelik geçmiş günlerde kendisinin yaptığı gibi bunun zorla<br />

kabul ettirilmek üzere olduğunun farkındadır. Bu konuda Roma’nın, Protestanların<br />

yardımına nasıl koşacaklarını düşünmek zor olmasa gerek.<br />

Roma Katolik Kilisesi, papalık mührünün denetimiyle geniş bir kurum oluşturmaktadır.<br />

Milliyeti ya da hükümeti ne olursa olsun her ülkeden milyonlarca bağlısı vardır. Her ne<br />

kadar devlete bağlılık yemini etmişlerse de, bunun arkasında Roma’ya itaat yemini vardır.<br />

Tarih Roma’nın ısrarlı ve kurnaz gayretlerine tanıklık etmektedir. Ulusların işlerine nasıl<br />

karıştığını, bir zemin bulduktan sonra kendi iddialarını yaymak için prensleri ve halkları<br />

nasıl mahvettiğini göstermektedir.<br />

Roma, asla değişmemekle övünmektedir. Protestanlar, Pazarın yüceltilmesi için<br />

Roma’nın yardımını kabul ettiklerinde ne yaptıklarını pek bilmemektedirler. Roma, kendi<br />

amacına dayanarak gücünü yeniden kazanmayı ve kaybolmuş üstünlüğüne yeniden<br />

kavuşmayı tasarlamaktadır. Kilisenin devletin gücünü kontrol etmesine yönelik ilke bir<br />

yürürlüğe konulsa, dinsel kurallar laik yasalar zoruyla gözetilmeye başlasa, kısacası<br />

224

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!