21.04.2023 Views

Monarsi cagdan Anarsiye

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Monarşiden Anarşiye<br />

Birleşik Devletleri. Bir tarihçi, bu ulusun yükselişini hiç farkında olmadan Kutsal Yazıdaki<br />

ayetlere çok benzer terimlerle dile getirmiş ve ‘‘boş bir diyardan yükselen<br />

gizem’1 sözcüklerini kullanmıştır. Ayrıca, ‘imparatorluk haline gelen sessiz bir tohum’<br />

benzetmesine de başvurmuştur. 1850 yılında Avrupalı bir gazeteci, Amerika Birleşik<br />

Devletlerinin, ‘kendi güç ve gururunu her gün artırarak toprağın sessizliğinden türediğini’<br />

dile getirmiştir.2<br />

“Kuzu gibi iki boynuzu vardı.” Kuzu gibi boynuzlar gençliği, masumluğu ve şefkati<br />

temsil etmektedir. Krallık baskısından ve ruhban sınıfının hoşgörüsüzlüğünden Amerika’ya<br />

kaçan ilk Hıristiyan sürgünler, sivil ve dinsel özgürlüğü oluşturmaya kararlıydılar.<br />

Bağımsızlık Bildirisi, ‘tüm insanların eşit yaratıldığı’ gerçeğini ortaya koyarak ‘yaşam,<br />

özgürlük ve mutluluk arayışı’ hakkını vurgulamıştır. Anayasa insanlara kendilerini yönetme<br />

hakkını tanımış, en çok oy alan temsilcilerin yasaları yürütmesini sağlamıştır. Ayrıca halka<br />

dinsel inanç özgürlüğü de tanınmıştır. Cumhuriyetçilik ve Protestanlık, ulusun temel<br />

ilkeleri, gücünün ve zenginliğinin sırrı haline gelmiştir. Milyonlarca kişi bu kıyılara çıkmış,<br />

Birleşik Devletler yeryüzünün en güçlü ulusları arasındaki yerini almıştır.<br />

Çarpıcı bir çelişki<br />

Ancak kuzu gibi boynuzları olan canavar hakkında şöyle denilmektedir: “Ejderha gibi ses<br />

çıkarıyordu. Birinci canavarın bütün yetkisini onun adına kullanıyor, yeryüzünü ve orada<br />

yaşayanları ölümcül yarası iyileşmiş olan birinci canavara tapmaya zorluyordu. İnsanların<br />

gözü önünde, gökten yeryüzüne ateş yağdıracak kadar büyük mucizeler yapıyordu. Birinci<br />

canavarın adına yapmasına izin verilen mucizeler sayesinde, yeryüzünde yaşayanları<br />

saptırdı” (Esinleme 13:11-14).<br />

Kuzu gibi boynuzlar ve ejderha sesi bir çelişkiye işaret etmektedir. Bir ejderha gibi<br />

konuşacak olması ve birinci canavarın yetkisini kullanması, ejderhanın ve parsa benzeyen<br />

canavarın ruhuna sahip olacağını, hoşgörüsüzlük ve zulümle hareket edeceğini gösteriyor.<br />

Üstelik yeryüzünde yaşayanları birinci canavara tapınmaya zorlaması, bu ulusun, yetkisini<br />

papalığa hürmet için kullanacağını ortaya koyuyor.<br />

Böyle bir eylem, onun bağımsız kurumlarının dehasına, Bağımsızlık Bildirgesinin ciddi<br />

kararlarına ve Anayasaya karşı durmaktadır. Anayasaya göre, “Kongre, dinin kuruluşuna<br />

ilişkin herhangi bir yasa çıkaramaz ve dinsel özgürlüğü kısıtlayamaz. Birleşik Devletlerin<br />

yetkisi altındaki herhangi bir kamu kuruluşu dinsel ayrım yapamaz.” Bu güvencelerin açıkça<br />

çiğnenmesi simgesel olarak ortaya konulmaktadır. Kuzu gibi boynuzlan olan canavar - pak,<br />

şefkatli ve zararsız gibi görünse de - bir ejderha gibi konuşmaktadır.<br />

“Onlara, kılıçla yaralanmış, ama sağ kalmış olan canavarın onuruna bir put yapmalarını<br />

buyurdu.” Peki ama ‘canavarın putu’ ne demektir? Nasıl biçimlendirilecektir?<br />

İlk kilise, bozulduktan sonra laik gücün desteğine başvurmuştu. Sonuç olarak ortaya<br />

devlet tarafından kontrol edilen bir kilise, yani papalık çıktı. Birleşik Devletlerin ‘canavarın<br />

171

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!