21.04.2023 Views

Monarsi cagdan Anarsiye

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Monarşiden Anarşiye<br />

Wycliffe, halkının eline Roma’ya karşı kullanılabilecek en güçlü silahı - insanları özgür<br />

kılacak ve aydınlatacak Göksel aracı, yani Kutsal Kitap’ı - teslim etti. Sadece birkaç yıl<br />

daha çalışabileceğini biliyordu. Katlanması gereken sıkıntının bilincindeydi. Ancak<br />

Tanrı’nın Sözündeki vaatlerden teşvik alarak yoluna devam etti. Düşünsel güçlerinin etkisi<br />

ve zengin deneyimiyle Tanrı tarafından bu göreve hazırlanmıştı. Reformcu Wycliffe,<br />

Lutterworthdeki rektörlükte, kendini görevine adadı.<br />

En sonunda Kutsal Kitap’ın ilk İngilizce çevirisi tamamlandı Wycliffe, İngiliz halkının<br />

eline asla sönmeyecek bir meşale verdi Ülkesini özgür kılmak ve cahillikten kurtarmak için<br />

savaş meydanlarının zaferlerinden çok daha büyüğünü kazanmıştı.<br />

Kutsal Kitap son derece yorucu çabalarla çoğaltılabildi. Kitabı edinmek için o kadar<br />

yoğun bir ilgi vardı ki, çoğaltanların talebi karşılaması çok zor oluyordu. Zengin alıcılar<br />

Kutsal Kitap’ın tümünü istiyorlardı. Bazılarının ise yalnızca bir kısmını almaya gücü<br />

yetiyordu. Bazen tek bir nüsha almak için aileler birleşiyordu. Wycliffe’in Kutsal Kitap’ı,<br />

insanların evlerine kısa zamanda girmeyi başardı.<br />

Wycliffe artık Protestanlığın öğretilerine - Mesih’e iman yoluyla kurtuluş, Kutsal<br />

Yazıların kusursuzluğu - ağırlık veriyordu. Yeni iman, İngiltere’nin neredeyse yarısı<br />

tarafından kabul görmüştü.<br />

Kutsal Yazıların ortaya çıkması kilise yetkililerini üzüntüye boğdu. O yıllarda<br />

İngiltere’de, Kutsal Kitap’ı yasaklayan herhangi bir yasa yoktu. Çünkü Kutsal Kitap daha<br />

önce halkın dilinde hiç basılmamıştı. Bu yasalar daha sonra çıktı ve zorla uygulandı.<br />

Papalık önderleri reformcunun sesini kısmak için yeniden harekete geçtiler. Öncelikle<br />

piskoposlardan oluşan bir kurul, onun yazılarını ‘sapkın’ ilan etti. Genç kral II.Richard’ı da<br />

yanlarına çekerek mahkum ettikleri öğretilere bağlı kalanların hapse atılmasına ilişkin bir<br />

ferman çıkardılar.<br />

Wycliffe parlamentoya başvurdu. Ulusal Konseyin tüm kademelerine çıkarak kilisenin<br />

korkunç işlemlerinin reforme edilmesini istedi. Düşmanlarının kafası karışmıştı. Yaşlı,<br />

yalnız ve arkadaşsız olan reformcunun, tacın yetkisine boyun eğeceğini sanıyorlardı. Oysa<br />

bunun yerine, Wycliffe’in ateşli sözleriyle harekete geçen parlamento, baskıcı yasayı geri<br />

çekti. Reformcu yine özgürdü.<br />

Üçüncü kez mahkeme önüne çıkarıldı; bu kez krallığın en yüksek dinsel kurulunun<br />

önündeydi. En sonunda orada işi bitirilecekti. Papanın adamları böyle düşünüyorlardı. Eğer<br />

amaçlarına ulaşabilirlerse, Wycliffe’i ateşe atabilirlerdi.<br />

Wycliffe geri çekilmeyi reddediyor<br />

32

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!