21.04.2023 Views

Monarsi cagdan Anarsiye

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Monarşiden Anarşiye<br />

Bölüm 3 — Karanlığın çağı<br />

Elçi Pavlus, Mesih’in günü gelmeden önce gerçekleşecek olayları şöyle duyurmuştu:<br />

“Çünkü imandan dönüş başlamadıkça, mahvolacak olan o yasa tanımaz adam ortaya<br />

çıkmadıkça o gün gelmeyecektir. O adam, tanrı diye anılan ya da tapılan her şeye karşı<br />

gelerek kendini hepsinden yüce gösterecek, hatta Tanrı’nın tapınağında oturup kendisini<br />

Tanrı ilan edecektir.” Üstelik “yasa tanımazlığın gizli gücü şu anda bile etkindir”<br />

(2.Selanikliler 2:3,4). O günlerde bile elçi, papalığa yol hazırlayan hataların geleceğini<br />

görmüştü.<br />

‘Yasa tanımazlığın gizli gücü,’ aldatıcı işlevini yavaş yavaş devam ettirdi. Bir zamanlar<br />

putperestlerin şiddetli zulmü nedeniyle engellenen putçu gelenekler, Hıristiyan kilisesinin<br />

içine işliyordu. Zulüm bittikten sonra Hıristiyanlık, Mesih’in yalın alçakgönüllülüğünü<br />

bırakıp putperest rahiplerin ve yöneticilerin debdebesine kapılmaya başlamıştı.<br />

Konstantin’in sözde imanı büyük bir sevince neden olmuş, ancak bozulma giderek<br />

hızlanmıştı. Bir zamanlar kaybolmuş gibi görünen putperestlik zafer kazandı, çünkü<br />

öğretileri ve batıl inançları Mesih’i izleyenlerin imanını bulandırmıştı.<br />

Hıristiyanlığın putperestlikle bu şekilde bağdaşması, peygamberlikte söz edilen ‘yasa<br />

tanımaz adama’ kapı açtı. O sahte inanç, Şeytan’ın baş eseriydi; dünyayı kendi isteğine göre<br />

yönetmek amacıyla kendisini tahta geçirme gayretiydi.<br />

Roma Katolikliğinin önde gelen öğretilerinden birine göre Papanın, dünyadaki tüm kilise<br />

önderleri ve gözetmenleri üzerinde tam bir yetkisi vardı. Dahası Papa, ‘Papa Rab Tanrı’<br />

olarak nitelendirilerek (Ek’e bkz.) ‘kusursuz’ ilan edildi. Şeytan’ın çöldeki denenme<br />

sırasında ortaya koyduğu iddia, şimdi de Roma Kilisesi aracılığıyla ortaya konmakta, büyük<br />

kalabalıklar da ona saygı göstermekteydi.<br />

Ancak Tanrı’ya saygı gösterenler, Mesih’in baş düşmanına verdiği karşılığı<br />

vermelidirler: “Tanrın olan Rab’be tap, yalnız O’na kulluk et” (Luka 4:8). Tanrı hiç kimseyi<br />

kilisenin başı olarak atamamıştır. Papalığın egemenliği Kutsal Yazılara karşıdır. Papanın<br />

Mesih’in kilisesi üzerinde hiçbir gücü yoktur. Katolikler, Protestanları gerçek kiliseden<br />

bilerek ayrılmakla suçlarlar. Ancak aslında ‘kutsallara emanet edilen imandan’ ayrılanlar<br />

kendileridirler (Yahuda 3).<br />

Şeytan, Kurtarıcının saldırılara karşı Kutsal Yazıları kullandığını iyi biliyordu. Her<br />

saldırının karşısında Mesih, sonsuz gerçek kalkanını kaldırarak “Şöyle yazılmıştır” diyordu.<br />

Şeytan insanların üzerindeki etkinliğini devam ettirmek ve papalığın yetkisini geçerli kılmak<br />

için onları Kutsal Yazıların bilgisinden mahrum bıraktı. Kutsal Yazıların kutsal gerçekleri<br />

gizlenmeli ve bastırılmalıydı. Kutsal Kitap’ın dağıtımı yüzyıllar boyunca Roma kilisesi<br />

tarafından yasaklandı. İnsanların okumasına engel olundu. Ruhban sınıfı Kutsal Kitap’ın<br />

öğretişlerini, kendi iddialarını destekleyecek şekilde yorumladı. Böylece Papa, Tanrı’nın<br />

yeryüzündeki temsilcisi olarak evrensel kabul gördü.<br />

17

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!