21.04.2023 Views

Monarsi cagdan Anarsiye

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Monarşiden Anarşiye<br />

Bölüm 40 — Büyük Kurtuluş<br />

Tanrı’nın yasasını onurlandıranların üzerinden insan yasalarının koruması kalktığı<br />

zaman, yok edilmeleri için çeşitli ülkelerde eşzamanlı bir akım başlayacak. Hükümde<br />

belirlenen zaman yaklaştıkça, insanlar ayrılık çıkaran o kişilerin işini bir gecede bitirmek<br />

için suikast hazırlığı yapacak.<br />

Bazıları tutukevlerinde, bazıları ise ormanlarda ve dağlarda olan Tanrı’nın halkı, Rab’bin<br />

korumasına sığınacak. Silahlı adamlar, kötü meleklerin etkisiyle, öldürme işine<br />

hazırlanacak. En önemli saatte Tanrı araya girecek: “Bayram ilan edilen gecede olduğu gibi<br />

ezgi söyleyeceksiniz ve Rab’bin dağına, İsrail’in Kayasına gelmek için zurna çalarak gider<br />

gibi yürek sevinci olacak. Rab görkemli sesini işittirecek; öfke kızgınlığı ve yiyip bitiren<br />

ateş alevleriyle, bulutların çatlaması, sağanak ve dolu taneleriyle bileğinin inişini<br />

gösterecek” (İşaya 30:29,30).<br />

Geceden de beter bir karanlık yeryüzüne çökerken, kötü insanlardan oluşan çeteler<br />

kurbanlarının peşine düşecekler. Sonra bir gökkuşağı belirecek ve dua edenlerin her birinin<br />

çevresini kuşatacak. Öfkeli kalabalıklar tutuklanacak ve öfkelerinin nedeni unutulacak.<br />

Tanrı antlaşmasının simgesine bakacaklar ve onun parlak-lığından korunmayı isteyecekler.<br />

Tanrı halkının sesi işitilecek; “Yukarı bakın” diyecekler. Tıpkı İstefan gibi göğe<br />

bakacaklar; Tanrı’nın yüceliğini ve O’nun tahtında oturan İnsanoğlu’nu görecekler (Bkz.<br />

Elçilerin İşleri 7:55,56). O’nun yaralarının izlerine tanık olacaklar ve “Baba, bana<br />

verdiklerinin de bulunduğum yerde benimle birlikte olmalarını... istiyorum” dediğini<br />

işitecekler (Yuhanna 17:24). “İşte geliyorlar; kutsal, lekesiz ve bozulmamış bir şekilde<br />

geliyorlar. Sözümü tuttular” diyen bir ses duyulacak.<br />

Tanrı, halkını kurtarmak için gücünü gece yarısı karanlığında kullanacaktır. Güneş tüm<br />

gücüyle görünecektir. Mucizeler ve harikalar olacaktır. Kötüler bu sahneye dehşetle<br />

bakacak, doğrular ise kurtuluşlarının belirtilerini bekleyecektir. Kızgın göklerin ortasında<br />

tanımlanamayacak yücelik görünecek, Tanrı’nın sesi sular gibi gürleyecek, “Tamam!” diye<br />

seslenecektir (Esinleme 16:17).<br />

O ses gökleri ve yeri sarsacaktır. Büyük bir deprem olacaktır; ‘insan yeryüzünde oldu<br />

olalı bu kadar büyük bir deprem olmamıştı’ (Esinleme 16:18). Parçalanan kayalar her yana<br />

savrulacaktır. Deniz öfkeyle kuduracaktır. Büyük bir fırtına patlayacaktır. Yer kabuğu<br />

çatlamaya başlayacak, temeller kökten sarsılacaktır. Kötülükleri yüzünden Sodom’u andıran<br />

limanlar, kızgın sular tarafından yutulacaktır. ‘Büyük Babil Tanrı’nın önünde’ anılacak,<br />

‘Tanrı’nın ateşli gazabının şarabını içeren kase kendisine verilecektir’ (Esinleme 16:19).<br />

Dev dolu taneleri yağacak ve yıkım sürüp gidecektir. Gururlu kentler alçaltılacaktır.<br />

İnsanların zenginliklerini yatırdığı yüce saraylar gözler önünde yerle bir olacaktır. Tutuk<br />

evlerinin duvarları parçalanacak, Tanrı’nın halkı serbest kalacaktır.<br />

246

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!