21.04.2023 Views

Monarsi cagdan Anarsiye

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Monarşiden Anarşiye<br />

Wycliffe İngiltere’ye döndükten kısa bir süre sonra kral tarafından Lutterworth<br />

rektörlüğüne atandı. Kralın, onun açık konuşmalarından hoşnut kaldığı anlaşılıyordu.<br />

Wycliffe’in etkisinin ulusun inancını biçimlendirdiği fark ediliyordu.<br />

Papalığın şimşekleri sonunda Wycliffe’in üzerinde patladı. ‘Sapkın’ öğretilerin kaynağını<br />

susturmak için üç ferman okundu.<br />

Papalığın fermanları İngiltere’nin sapkınları tutuklamasını zorunlu kılıyordu (Ek’e bkz.).<br />

Bu gidişle Wycliffe’in, yakında Roma’nın öfkesiyle yüzleşeceğine kuşku yoktu. Ancak<br />

eskiden, “Senin kalkanın benim” diyen Rab, elini uzattı ve kulunu koruması altına aldı<br />

(Yaratılış 15:1). Ölüm reformcunun değil, onun yıkımını hazırlayan Papanın kapısını çaldı.<br />

XI. Gregor’un ölümünü, iki rakip Papanın seçilmesi izledi. (Ek’e bkz.) Her biri, diğeriyle<br />

mücadele etmek için inananların desteğine başvurdu; düşmanlar için korkunç cezalar,<br />

izleyiciler için de göksel ödüller vaat edildi. İki rakibin savaşı, oldukça uzun sürdü. Wycliffe<br />

de bu arada dinlenme fırsatı bulmuş oldu.<br />

Çekişme, çürüme ve çöküntü Reformun yolunu hazırlıyordu. İnsanlar papalığın<br />

gerçekten neye benzediğini görüyordu. Wycliffe halka seslenerek bu papaların birbirini<br />

‘Mesih-karşıtı’ diye suçlamakta haklı olup olmadıklarını sordu.<br />

İşığı İngiltere’nin her yanına ulaştırmaya kararlı olan Wycliffe, gerçeği seven ve onu<br />

yaymak isteyen yalın ve adanmış insanlardan bir vaiz grubu oluşturdu. Bu adamlar, pazar<br />

yerlerinde, büyük kentlerin sokaklarında, kır patikalarında öğretiş verdiler. Yaşlıları,<br />

hastaları, yoksulları arayarak Tanrı lütfunun müjdesini onlara ulaştırdılar.<br />

Wycliffe Tanrı Sözünü Oxford’da, üniversite salonlarında duyurdu. ‘Müjdenin doktoru’<br />

unvanını aldı. Ancak tüm yaşamının en önemli işi, Kutsal Yazıları İngilizce’ye<br />

kazandırmaktı. Böylece İn-giltere’deki her insanın, Tanrı’nın harika işlerini okuyabilmesi<br />

için bir yol açıldı.<br />

Tehlikeli hastalık<br />

Ne var ki Wycliffe’in gayretleri birdenbire sona erdi. Henüz altmışında bile değilken<br />

durmadan çalışmak, çabalamak ve düşmanlarının saldırılarıyla uğraşmak onu güçten<br />

düşürmüş, zamanından önce yaşlanmasına neden olmuştu. Tehlikeli bir hastalığın pençesine<br />

düştü. Rahipler onun kiliseye yaptığı kötülüklerden tövbe edeceği düşüncesiyle odasına<br />

koştular. “Bize karşı yaptığın haksızlıklar ve söylediğin sözler yüzünden ölmek üzeresin.<br />

Bunları geri al” dediler.<br />

Reformcu sessizce dinledi. Sonra yardımcısının kendisini yatakta doğrultmasını istedi.<br />

Gözlerini rahiplere dikerek güçlü ve sert bir ses tonuyla şöyle cevap verdi: “Ölmeyeceğim.<br />

Yaşayacağım ve rahiplerin kötülüklerini ilan etmeye devam edeceğim.4” Şaşıran ve utanan<br />

rahipler odadan hızla çıktılar.<br />

31

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!