21.04.2023 Views

Monarsi cagdan Anarsiye

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Monarşiden Anarşiye<br />

Luther’in sözleri tüm Almanya’ya yayıldı ve birkaç hafta içinde Avrupa sarsılmaya<br />

başladı. Birçok adanmış katolik, bunları sevinçle okuyarak içlerindeki Tanrı sesini tanıdı.<br />

Bu kişiler Rabbin, Roma’dan yayılan çürümüşlüğe engel olmak için elini uzattığını<br />

hissettiler. Prensler ve yöneticiler, kendini dizginlemek nedir bilmeyen kibirli güce dur<br />

deme zamanının geldiğine sevinçle tanık oluyordu.<br />

Kazanç yollarının tehlikeye girdiğini gören kurnaz kilise çevreleri ise küplere<br />

bindiler.13 Reformcunun yüzleşmesi gereken acı suçlayıcıları vardı. Onlara şöyle karşılık<br />

veriyordu: “Yeni bir düşünceyi ortaya atıp da kavgalara neden olmayan bir kişi çıkmış<br />

mıdır? Mesih ve tüm şehitler neden öldürüldüler? Çünkü eski dü-şüncelere itibar etmeden<br />

yenilerini ortaya koyuyorlardı.”<br />

Luther’in düşmanları yaygara koparmaya, onun amaçlarını çarpıtmaya ve karakterini<br />

kötülemeye çalıştılar. Bu yaklaşım bir sel gibi büyüyordu. Oysa Luther, önderlerin seve<br />

seve kendisine katılacaklarını, hep birlikte reforma girişeceklerini sanıyordu. Büyük bir iyi<br />

niyetle kilisenin daha parlak bir güne kavuşacağını ummuştu.<br />

Ne yazık ki bu teşvik neredeyse hayal kırıklığıyla son buldu. Kilisenin ve devletin birçok<br />

yöneticisi bu gerçekleri kabul etmenin Roma’nın yetkisini baltalayacağını, hazineye akan<br />

binlerce çağlayanın duracağını ve papalık önderlerinin lüks yaşantısının kesintiye<br />

uğrayacağını fark etti. İnsanlara kurtuluş için yalnızca Mesih’e bakmalarını öğretmek,<br />

papanın tahtını devirebilir ve sonuç olarak kendi yetkilerini de kaybetmelerine neden<br />

olabilirdi. Bu nedenle Mesih’e ve O’nun kendilerini aydınlatmak için gönderdiği adamın<br />

getirdiği gerçeğe karşı durdular.<br />

Luther kendisine baktığında korkuyla titredi - yeryüzünün güçlerine nasıl tek başına karşı<br />

koyabileceğini düşündü. “Ben kimim ki, dünyanın krallarının ve tüm yeryüzünün önünde<br />

titrediği Papanın görkemine karşı çıkabileyim?” dedi, “Bu ilk iki yılda yüreğimin nasıl bir<br />

sıkıntıya ve çaresizliğe kapıldığını kimse bilemez.” Ama insan desteği son bulduğunda<br />

gözlerini yalnızca Tanrı’ya çevirdi.<br />

Luther bir arkadaşına şöyle yazdı: “İlk görevin duayla başlamaktır... Kendi çabalarından<br />

ya da anlayışından hiçbir şey bekleme: Yalnızca Tanrı’ya ve O’nun Ruhunun etkinliğine<br />

güven.” Burada ciddi gerçeklerin habercileri olarak Tanrı’nın çağırdığı kişilere önemli bir<br />

ders yatmaktadır. Kötülüğün güçleriyle savaşırken insan zekasından ve bilgeliğinden çok<br />

daha fazlasına ihtiyaç vardır.<br />

Luther yalnızca kutsal kitap’a başvurdu<br />

Düşmanlar törelere ve geleneklere başvururken Luther’in iddiaları yalnızca Kutsal<br />

Kitap’tan kaynaklanıyordu. Luther’in vaazları ve yazıları binlerce kişiyi uyandıran ve<br />

aydınlatan ışık kaynakları gibiydi. Tanrı’nın Sözü iki ucu keskin bir kılıcı andırıyor,<br />

insanların yüreklerine işliyordu. Uzun bir süreden beri insan ayinlerine ve dünyasal aracılara<br />

çevrilmiş olan gözler, artık çarmıha gerilmiş olan Mesih’e çevriliyordu.<br />

50

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!