21.04.2023 Views

Monarsi cagdan Anarsiye

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Monarşiden Anarşiye<br />

Peki ama, tapınağın kutsanması ne demektir? Gökyüzünde kutsanması gereken herhangi<br />

bir şey var mıdır? İbraniler 9’da hem yeryüzündeki hem de gökyüzündeki tapınakların<br />

kutsandığı öğretilmektedir: “Nitekim Kutsal Yasa’ya göre, hemen her şey kanla temiz kılınır<br />

ve kan dökülmeksizin bağışlama olmaz. Böylelikle aslı göklerde olan örneklerin bu<br />

kurbanlarla ama gökteki asıllarının bunlardan daha iyi kurbanlarla temiz kılınması gerekti”<br />

(İbraniler 9:22,23).<br />

Tapınağın kutsanması<br />

Asıl tapınağın kutsanması Mesih’in kanıyla oldu. “Kan dökülıneksizin bağışlama olmaz.”<br />

Başarılması gereken iş, bağışlama ya da günahın kaldırılmasıdır.<br />

Ancak gökteki tapınakla günahın nasıl bir bağlantısı olabilir? Bu bağlantı, simgesel<br />

hizmete bir gönderme yapılarak öğrenilebilir. Çünkü yeryüzündeki kahinler ‘göktekilerin<br />

örneği ve gölgesi olan bir tapınakta hizmet’ etmektedirler (İbraniler 8:5).<br />

Yeryüzündeki tapınağın hizmeti iki kısımdan oluşuyordu. Kahinler kutsal yerde her gün<br />

hizmet ederlerdi. Başkahin tapınağın kutsanması için yılda bir kez en kutsal yerde özel bir<br />

kefaret işlemi yapardı. Tövbe eden günahkar gün be gün sunularını getirir, elini kurbanın<br />

kafasına koyar, günahlarını itiraf eder ve bunların kendisinden masum hayvana<br />

aktarılmasını sağlardı. Sonra da hayvan boğazlanırdı. “Çünkü canlılara yaşam veren kandır.<br />

Ben onu size sunakta kendinizi günahtan bağışlatmanız için verdim. Kan yaşam karşılığı<br />

günah bağışlatır” (Levililer 17:11). Tanrı’nın çiğnenen yasası, suç işleyen kişinin can<br />

vermesini gerektirirdi. Günahkarın canını temsil eden kan, kahin aracılığıyla kutsal yere<br />

götürülür ve perdenin önüne serpilirdi. Perdenin arkasında ise günahkarın çiğnediği yasa<br />

bulunurdu. Bu tören yoluyla günah simgesel olarak tapınağa aktarılmış olurdu. Bazı<br />

durumlarda kan kutsal yere götürülmezdi, et kahin tarafından yenilirdi. Her iki tören de<br />

günahın kişiden tapınağa aktarılmasını sağlardı.<br />

Bu işlem yıl boyunca böyle devam edip giderdi. İsrail’in günahları böylece tapınağa<br />

aktarılır ve tümüyle ortadan kaldırılmaları için özel bir işlem gerekli olurdu.<br />

Büyük kefaret günü<br />

Yılda bir kez, büyük Kefaret Gününde, kahin tapınağın kutsanması için en kutsal yere<br />

girerdi. İki erkeç getirilir ve kura çekilirdi. Erkeçlerden biri Rab’be sunulurdu (Ayet 8).<br />

Rab’be sunulan erkeç, insanların günahları uğruna boğazlanırdı. Kahin onun kanını alıp<br />

perdeden içeri götürerek hem merhamet kürsüsünün hem de buhurdanlığın üzerine serperdi.<br />

Harun, “İki elini erkecin başına koyacak, İsrail halkının bütün suçlarını, başkaldırılarını,<br />

günahlarını açıklayarak bunları erkecin başına aktaracak. Sonra bu iş için atanan bir adamla<br />

erkeci çöle gönderecek. Erkeç İsrail halkının bütün suçlarını yüklenerek ıssız bir ülkeye<br />

taşıyacak. Adam erkeci çöle salacak” (Levililer 16:21, 22). Salınan erkeç bir daha İsrail<br />

halkına dönmezdi.<br />

161

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!