21.04.2023 Views

Monarsi cagdan Anarsiye

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Monarşiden Anarşiye<br />

İsa Mesih’in buyruğu ve Tanrı Ruhunun yönlendirişiyle Cumartesiyi Pazarla değiştirdi. Bu<br />

yüzden biz de yedinci günü değil, birinci günü kutsuyoruz. Pazar günü Rab’bin günüdür.”<br />

Katolik Kilisesinin yetkisinin bir belirtisi olarak papalık yanlısı yazarlar, Sept gününün<br />

Pazar’la değiştirildiğini kabul ediyorlar. Çünkü Pazar’ı tutarak kilisenin şölenler düzenleme<br />

ya da onları günah ilan etme gücü olduğunu kabul ediyorlar.6 O halde Sept gününün<br />

değişmesi, Roma Kilisesinin yetkisinin - canavarın - işareti değil midir?<br />

Roma Kilisesi üstünlük iddiasından vazgeçmedi. Dünya ve Protestan kiliseleri Roma’nın<br />

yarattığı Sept’i tutarken ve Kutsal Kitap Sept’ini reddederken bu iddiayı kabullenmiş<br />

oluyorlar. Bunu yaparken de kendilerini Roma’dan ayıran ilkeyi - yalnızca Kutsal Kitap<br />

inancını - göz ardı ediyorlar. Pazar akımını güçlendirme etkinliği yandaş toplamaya devam<br />

ederken, sonunda tüm Protestan dünyasını Roma’nın bayrağı altına getirecektir.<br />

Roma yanlıları ‘Protestanlar tarafından da Pazar gününün tutulmasını, Katolik Kilisesinin<br />

yetkisinin kabul edilmesi’ olarak değerlendiriyorlar.7 Laik gücü kullanarak dinsel bir görevi<br />

uygulatmak, canavarın putunu yapmak demektir. Pazar gününün Birleşik Devletler de<br />

tutulması, canavara ve onun putuna tapınmak anlamına gelecektir.<br />

Geçmiş kuşakların imanlıları, Kutsal Kitap Sept’ini tuttuklarını sanarak Pazar gününü<br />

kutsadılar. Günümüzde de her kilisede Pazar gününü tutmanın tanrısal kaynaklı olduğuna<br />

inanan gerçek imanlılar vardır. Tanrı onların içtenliğini ve dürüstlüğünü kabul ediyor.<br />

Ancak Pazar gününü tutmak, yasayla uygulamaya konulunca ve dünya gerçek Sept<br />

konusunda aydınlatılınca, o zaman Roma’nın buyruğuna uymak için Tanrı’nın buyruğunu<br />

çiğneyenler papalığı Tanrı’nın üzerine çıkarmış olacaklardır. Böyle yapan kişiler, Roma’ya<br />

hürmet edeceklerdir. Canavara ve onun putuna tapacaklardır. İnsanlar o zaman Roma’nın<br />

işaretini kabullenmiş olacaklardır. Bu konu açık bir şekilde halkın önüne getirildiğinde ve<br />

Tanrı’nın buyruklarıyla insanların buyrukları arasında bir seçim yapmaları istendiğinde,<br />

günahı seçmeye devam edenler ‘canavarın işaretini’ alacaklardır.<br />

Üçüncü meleğin uyarısı<br />

Ölümlüler için en dehşet verici tehdit, üçüncü meleğin bildirisinde yer almaktadır.<br />

İnsanlar bu önemli konuda karanlıkta kalmamalıdır. Bu uyarı Tanrı’nın yargısı yeryüzüne<br />

gelmeden önce verilmeli, böylece herkese ondan kurtulma fırsatı tanınmalıdır. İlk melek<br />

‘her ulusa, her oymağa, her dile ve her halka’ bildiride bulunuyor. Üçüncü meleğin uyarısı<br />

da aynı şekilde yayılacaktır. Yüksek bir sesle duyurulacak ve tüm dünyanın dikkatini<br />

çekecektir.<br />

Herkes - İsa’ya iman eden ve Tanrı’nın buyruklarını yerine getirenlerle, canavara ve<br />

onun putuna tapınarak ‘canavarın işaretini’ alanlar olmak üzere iki büyük sınıfa ayrılacaktır.<br />

Kilise ve devlet birleşerek herkesi ‘canavarın işaretini’ almaya zorlayacaktır. Ancak<br />

Tanrı’nın halkı bu işareti almayacaktır. “Ateşle karışık camdan oluşmuş deniz gibi bir şey<br />

gördüm. Canavara, onun benzeyişindeki puta ve adını simgeleyen sayıya karşı zafer<br />

174

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!