21.04.2023 Views

Monarsi cagdan Anarsiye

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

Artık yerleşik ve doğal düzen buydu. Bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş gibi gelmeye başladı. Hele hele keskin dilli bir “Bayan Giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. Giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. Baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. Saçınızın ağarmasını engelli-yordu. Cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. Sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. Kim Bayan Giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! İnsan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. Haç'tan daha çok önem taşıyordu. Göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. Haç'ı yadsıyanlar Giyotin'e diz kırıyorlardı. Öyle çok kelle uçmuştu ki, toprak iğrenç bir kızıllıktaydı. Genç bir şeytan için düzenlenmiş bozyap gibiydi. Parçala-rına ayrılıyor, gerektiğinde de birleştiriliyordu. Gür sesleri susturuyor; güçlüleri perişan, iyisi ve güzeli yok ediyordu.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Monarşiden Anarşiye<br />

nedenleri vardır. Ancak insanlar Tanrı’nın belirlediği sınırları aşarlarsa, bu engel kaldırılır.<br />

Tanrı günahın karşılığını kendi eliyle infaz etmez. Merhametini reddedenleri, ektiklerini<br />

biçmeleri için serbest bırakır. Reddedilen her ışık zerresi, kaçınılmaz meyvesini verecektir.<br />

Tanrı’nın Ruhuna ısrarla karşı konulursa, O kendisini sonunda geri çekecektir. O zaman da<br />

canın kötü tutkularını dizginleyecek, Şeytan’ın kötülüğüne ve düşmanlığına karşı korunma<br />

sağlayacak bir şey kalmayacaktır.<br />

Kudüs’ün yıkılması, tanrısal merhamete karşı direnenlere ciddi bir uyarıdır. Kurtarıcının<br />

Kudüs’e gelecek olan yargıyla ilgili peygamberliği bir kez daha gerçekleşecektir. Seçilmiş<br />

kentin kaderine baktığımızda, Tanrı’nın merhametini reddeden ve yasasını çiğneyen bir<br />

dünyanın kaderini görüyoruz. Dünyanın tanık olduğu insan sefaletinin kayıtları çok<br />

karanlıktır. Gökyüzünün yetkisini reddetmenin sonuçları korkunç olmuştur. Ancak<br />

geleceğin perdeleri çok daha karanlık bir sahneye açılmaya hazırlanıyor. Tanrı’nın<br />

kısıtlayıcı Ruhu geri çekildiğinde, insan tutkularını ve Şeytan’ın gazabını dizginleyecek bir<br />

şey kalmayacaktır. Dünya, Şeytan’ın yönetiminin sonuçlarına daha önce hiç olmadığı bir<br />

şekilde tanık olacaktır.<br />

Tanrı’nın halkı o gün, Kudüs yıkımında olduğu gibi kurtarılacaktır (İşaya 4:3’e, Matta<br />

24:30,31’e bakın). Mesih kendisine sadık olanları toplamak için ikinci kez gelecektir. “O<br />

zaman İnsan- oğlu’nun belirtisi gökte görünecek. Yeryüzündeki bütün halklar ağlayıp<br />

dövünecek, İnsanoğlu’nun gökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve görkemle geldiğini<br />

görecekler. Kendisi, güçlü bir borazan sesiyle meleklerini gönderecek ve onlar, O’nun<br />

seçtiklerini, göklerin bir ucundan öbür ucuna kadar dört yelden alıp bir araya toplayacaklar”<br />

(Matta 24:30,31).<br />

İnsanlar Mesih’in sözlerini göz ardı etmemeye özen göstermeliler. Mesih öğrencilerini<br />

Kudüs’ün yıkımına ilişkin nasıl uyarıp kaçmalarını öğütlediyse, tüm dünyayı son yıkıma<br />

ilişkin aynı şekilde uyarmıştır. İsteyenler gelecek olan gazaptan kaçabilirler. “Güneşte, ayda<br />

ve yıldızlarda belirtiler görülecek. Yeryüzünde uluslar denizin ve dalgaların uğultusundan<br />

şaşkına dönecek, dehşete düşecekler” (Luka 21:25; Ayrıca bkz. Matta 24:29; Markos 13:24-<br />

26; Esinleme 6:12-17). Mesih’in öğüdü, “Siz de uyanık kalın” şeklindedir (Markos 13:35).<br />

Uyarıya kulak verenler karan-lıkta kalmayacaklardır.<br />

O zaman Yahudiler, Kurtarıcıya nasıl kulak asmak istemediyseler, şimdi de dünya bu<br />

bildiriye kulak asmaya aynı şekilde hazır değildir. Tanrı’nın günü tanrısızları habersiz<br />

yakalayacaktır. Yaşam değişmeyen yolunda devam ederken, insanlar zevke sefaya, işe güce,<br />

para kazanmaya dalmışken, din önderleri dünyadaki gelişmelere destek olurken, herkes<br />

sahte bir güven duygusuyla uyu-maya koyulmuşken, geceleyin apansız gelen bir hırsız gibi<br />

her şey son bulacaktır. Kayıtsız ve tanrısız insanlar yıkıma uğrayacaklar ve<br />

kaçamayacaklardır (Bkz. 1.Selanikliler 5:2-5).<br />

11

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!