kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Sevdiği maldan fedakârlık yapmak ve malı hayra harcamak, insanı ruh<br />
olgunluğuna yüceltir. Ruh olgunluğunun bulunduğu fert ve toplumlarda, kötünün<br />
tutunacağı bir alan bulması çok zordur. Karşılığını beklemeden, Allah rızası için<br />
sevdiği maldan fedakârlık etmek, insanın iç âlemini ve toplumu <strong>cennet</strong>e çevirir. Onun<br />
içindir ki Yüce Allah, Bakara 265’te, Allah rızası ve kendi nefsini kuvvetlendirmek için<br />
infak eden insanı tepedeki bahçeye benzetmektedir (Bayraklı, 2001, II:187-8).<br />
Fakirin ağladığı, inlediği ve ah çektiği bir toplum ve insanlık, tutup kaldıracak<br />
birilerini bekleyen insan hizmetlerinin bulunduğu yerler, cehenneme döner. Cehennemi<br />
<strong>cennet</strong>e çevirecek olan amellerden biri de infaktır, Âl-i İmrân 133-134, âyetleri infak<br />
edenin, kinini yutanın ve insanları affedenin, muttaki ve muhsin olduğuna dikkat<br />
çekmektedir. Muttaki ile muhsin, psikolojik gelişimin kalite noktasını belirleyen<br />
kavramlardır. Kaliteli, yani kâmil insan, Allah’ın sevgisini kazanan insandır, Allah’ın<br />
sevgisini elde eden insan, kendi iç âlemini ve toplumunu gökler ve yer genişliğinde<br />
olan <strong>cennet</strong>e çevirmekte, böylece huzurlu ve dengeli bir toplum meydana getirmiş<br />
olmaktadır (Bayraklı, 2001, IV:188).<br />
Bu durumda şöyle bir genelleme yapmakta yarar vardır. Sevdiği maldan infak<br />
etmek, Allah’ın sevgisini kazanmayı sağlar. Bu ilâhî sevgi, iyinin bizzat kendisi<br />
olmaktadır. Çekirdeğini sevginin oluşturduğu iyi de, insanın iç âlemi ile çevresini<br />
<strong>cennet</strong>e çevirir. Bu <strong>cennet</strong>, hem dünyevî hem de uhrevî <strong>cennet</strong>i ifade etmektedir. Yüce<br />
Allah âhirette kişiye onun bu gönül <strong>cennet</strong>ine denk bir <strong>cennet</strong> bahşedecektir.<br />
Kendisinde şüphe bulunmayan bir kitabın rehberliği, gayba imân, namazı<br />
kılmak, infak etmek. Kur’ân ve diğer kutsal kitaplara imân ve şüphe etmeksizin<br />
inanmak gibi ferdî ve sosyal hayatı kapsayan inanç ve ibadetler, ferdî ve toplumsal<br />
kurtuluşu; kitapla başlayan ve oradan âhirete uzanan çizgide, ilâhî beğeniyi kazanan<br />
oluşumlarda; insan ve insanlığın mutluluğunu sağlamaktadır. Demek ki, ferdî ve<br />
toplumsal kurtuluşun üzerine dayandığı takvanın temeli bilgi ile atılmakta, ardından<br />
imân ve ibadet gelmektedir. Böylece bilgi, imân ve ibadet değerleri, ferdin iç âlemini<br />
ve toplumsal hayatı <strong>cennet</strong>e çevirmektedir (Bayraklı, 2001, IV:194).<br />
131