kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
فَأَآَلَا مِنْهَا فَبَدَتْ لَهُمَا سَوْآتُهُمَا وَطَفِقَا يَخْصِفَانِ عَلَيْهِمَا مِن وَرَقِ الْجَ ن َّةِ وَعَصَى آدَمُ رَب َّهُ فَغَوَى<br />
“Nihayet ondan yediler. Bunun üzerine kendilerine ayıp yerleri göründü. Üstlerini <strong>cennet</strong> yaprağı ile<br />
örtmeye çalıştılar. (Bu suretle) Âdem Rabbine âsi olup yolunu şaşırdı” (Tâhâ 20/121).<br />
Ebu’l-Kasım el-Belhî ve Ebu Müslim el-İsfehanî, Hz. Âdem’in iskân edildiği<br />
<strong>cennet</strong>in yeryüzü <strong>cennet</strong>i olduğunu ve âyette geçen “ihbitû” kelimesinin anlamının da<br />
bir bölgeden diğer bir bölgeye geçmek olduğunu ifade etmişlerdir (er-Râzî, tsz:III,4).<br />
Hz Âdem’in iskân edildiği <strong>cennet</strong> hakkında Elmalı’lı ise, “Âdem’in yeryüzüne<br />
inişi ve yeryüzünde ortaya çıkması akıl ve nakle daha uygundur. Huld (ebed)<br />
<strong>cennet</strong>inde devamlı oturmakla misafir olarak oturmak arasında fark vardır. “el-<br />
Cennetü” marife olmasından dolayı âhirettte müminlerin girecekleri sevap yurdudur.<br />
Şimdi mevcut fakat dünyada görüşten gizlenmiştir.” değerlendirilmesini yapmaktadır<br />
(Yazır, tsz:I,321-322).<br />
Süleyman Ateş ise “Allah Âdem’i yeryüzünde yaratmıştır ki onu ve soyunu<br />
yeryüzünün halifeleri (birbirlerinden üreyen hükümdarlar-insanlar) yapsın. Bu<br />
yaratılmanın asıl amacı halifeliktir”, değerlendirmesini yapmaktadır. Yine o Âdem’in<br />
yeryüzünde yaratıldıktan sonra gökyüzünde bir <strong>cennet</strong>e konulduğu düşüncesinin<br />
Kur’ân’da belirtilmediğini, Âdem’in bulunduğu <strong>cennet</strong>in ebediyet <strong>cennet</strong>i olduğu<br />
varsayılsa, bu sefer de Âdem’in âyetlerde belirtilen ebediyet arayışına kalkışmayacağı<br />
ve şeytanın ebediyet <strong>cennet</strong>ine asla giremeyeceğini belirtmektedir. Ayrıca, Kur’ân’dan<br />
hareketle ebediyet <strong>cennet</strong>inde günah işlemenin mümkün olmadığı, ancak Âdem’in<br />
yasaklanan ağaçtan meyve yiyerek günah işlediği, dolayısıyla bu <strong>cennet</strong>in ebediyet<br />
<strong>cennet</strong>i olamayacağını vurgulamaktadır (el-Âlûsî, 2000: I,315–316; Ateş, 1988:I,146).<br />
Sonuç olarak Kur’ân-ı Kerimin altı âyetinde tekrarlanan bu <strong>cennet</strong>in mekân<br />
olarak yeri belirtilmemiş, mâhiyeti hakkında da çok açıklayıcı bilgiler verilmemiştir.<br />
Ayrıca, bu <strong>cennet</strong>in ebediyet <strong>cennet</strong>i mi, dünya <strong>cennet</strong>i mi olduğu konusu da net bir<br />
şekilde ortaya konulmadığından bu konu tartışmalı bir mevzu olma durumundan<br />
kurtulamamıştır. Âdem ve eşinin yerleştirildiği <strong>cennet</strong>in keyfiyeti ile ilgili tartışmalar,<br />
müminlere vaat edilen <strong>cennet</strong>in kıyametten önce ve şu an var olup olmadığına dair<br />
ortaya çıkan fikir ayrılıklarına da yansımış, söz konusu <strong>cennet</strong>in âhiret <strong>cennet</strong>i<br />
43