kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Aden <strong>cennet</strong>inde ikamet edenlerin en az güzel olanları, Yusuf ve R. Yohanan’a<br />
benzerler. Onlar için gece yoktur. Onlar için üç çağ mevcuttur. Birinci çağda Salih kişi,<br />
adeta bir çocuk gibi olur ve çocuklar için ayrılmış olan bölüme girer ve burada onların<br />
oyunlarını paylaşır. İkinci çağ, gençlik çağıdır. Bu çağda, gençlerin olduğu bölüme<br />
girer ve orada onlarla birlikte eğlenir. Üçüncü çağ ise, büyük yastaki olgunluk çağıdır.<br />
Bu çağda, yası olgun kimselerin olduğu yere girer ve onlarla birlikte eğlenir (Taşpınar,<br />
2003:304).<br />
Aden Cenneti’nin her bir kösesinde, seksen bin çeşit ağaç yer almaktadır;<br />
bunların en az değerli olanı bile, bu dünyadaki bütün güzel kokulu bitkilerden daha<br />
narindir. Her bir kösesinde altmış bin görevli melek, bir ağızdan güzel nağmeler<br />
terennüm ederler. Merkezde hayat ağacı vardır ve dalları, Aden Cenneti’nin tamamını<br />
kaplar; her birinin tadı ve görünüşü farklı beş yüz bin çeşit meyve verir. Ağacın üstünde<br />
muazzez bulutlar yer alır. Dört bir yandan esen rüzgârlar, ağaçtaki çiçeklerin kokusunu<br />
dünyanın bir ucundan diğerine taşır. Bu ağacın altında ise, Tora’yı açıklayan, hikmet<br />
sahibi kimselerin talebeleri vardır. Bu talebelerden her birinin bir yıldızdan, diğeri<br />
güneşten ve aydan yapılmış ikişer odaları vardır. Odalar arasında buluttan perdeler<br />
vardır. Bu perdelerin arkasında ise Aden vardır...” (Taşpınar, 2003:305).<br />
Sonuç olarak Yahudilikte de insanın bu dünyada yapmış olduğu güzel<br />
davranışların âhirette ödüllendirileceği, işlemiş olduğu günahların da mutlaka<br />
cezalandırılacağı inancının bulunduğu görülmektedir. Ancak bazı araştırmacılar,<br />
Yahudilikte <strong>cennet</strong> ve cehennem inanışının başlangıçta bulunmadığı, bu telakkinin,<br />
M.Ö. yaklaşık II. yüzyılda eski İran dini olan Zedüstîlikten Yahudiliğe geçtiği ve<br />
zamanla bu inanısın, Yahudiler arasında yaygınlık kazandığını belirtmektedirler.<br />
Yahudilerden bazı mezhep mensupları ve teologların da başlangıçta olmayan bu <strong>cennet</strong><br />
ve cehennem inanışını kabul etmediklerini vurgulamaktadırlar (Eliade, 2003:II,305–<br />
308; Taşpınar, 2003:309,316; Şahin, 1993:IIV,375; Harman, 1993:IIV,225; Paçacı,<br />
1994:171; Sarıkçıoğlu, 1999:229).<br />
1.2.14.2. Yeni Ahitte Cennet<br />
Yeni Ahitte <strong>cennet</strong> ve cehennem konusu, İncil’in Yeni Yaşam Yayınlarından<br />
çıkan “Müjde” adlı Türkçe tercümesinden incelenecektir. Gözlem alanımızın dışında<br />
30