kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Yüce Allah Firdevs <strong>cennet</strong>lerinin özeliğini de bu âyetle anlatmaktadır. Orada<br />
uzun süre kalınacak ve insanlar oradan ayrılmak istemeyeceklerdir. Âyette geçen hıvelâ<br />
kelimesi “yer değişimi” anlamına gelmektedir. “Mekân” ile kullanılınca, “yerinden<br />
ayrılmak” manasını ifade eden bu kelimenin “dönmek” manası da vardır. Burada şu<br />
soruyu sormamız gerekiyor: Firdevs <strong>cennet</strong>lerinden ayrılma ihtimali var mıdır da Yüce<br />
Allah oların oradan ayrılmak istemeyeceklerini söylemektedir? Hûd suresi yüzyedi ve<br />
yüzsekizinci ayetlere bakınca onların da bir sonu olduğunu görmüş olacağız. Konu o<br />
âyetlerde detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Gerçek imân ve iyi amel de bu ödüllere<br />
dönüşmekte ve o ödülleri getirmektedir (Bayraklı, 2001, IX:65).<br />
2.2.4. Hüsnâ<br />
Cennetin Kur’ân’da zikredilen isimlerinden biri de “el-Hüsnâ”dır. Hüsnâ,<br />
kelimesi sözlükte iyilik, güzel sonuç (el-Fîruzâbâdî, 1987, 1535), daha güzel, daha iyi,<br />
en güzel, en iyi (el-Fîruzâbâdî, 1987:1535; İbn Manzur, 1994:XIII,115) anlamlarına<br />
gelmektedir.<br />
Ünlü dil bilimci İbn Manzûr “el-Hüsnâ” kelimesinin “<strong>cennet</strong>” anlamına<br />
geldiğini belirtmektedir (İbn Manzur;1987:XIII,115). Kelimenin <strong>cennet</strong> anlamında<br />
kullanıldığı âyetlerden (Nisa 4/95; Yunus 10/16; Ra’d 13/18; Necm 53/31; Hadîd<br />
57/10) bir tanesini örnek olarak ele alabiliriz:<br />
ل ِّل َّذِينَ أَحْسَنُواْ الْحُسْنَىوَزِيَادَةٌ وَلاَ يَرْهَقُ وُجُوهَهُمْ قَتَرٌ وَلاَ ذِل َّةٌ أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ الْجَن َّةِ هُمْ فِيهَا خَالِدُو َن<br />
10/26).<br />
“Güzel davranışlara <strong>cennet</strong> (el-hüsnâ) ve daha fazlası (ziyade) vardır” (Yûnus<br />
Taberî “el-Hüsnâ” kelimesinin anlamı hususunda ihtilafları zikrettikten sonra bu<br />
kelimenin “<strong>cennet</strong>” anlamına gelebileceğini ifade eder (et-Taberî, 2002:XI,138). Ebû<br />
Hayân (ö.754/1353) ise Taberî’nın bu açıklamasına dayanarak el-Hüsnâ kelimesinin<br />
bütün güzellikleri içeren umum ifade eden bir kelime olduğunu ve <strong>cennet</strong> anlamı<br />
içermediğini belirtir. Ancak Taberî’inin tefsirine baktığımızda onun el-Hüsnâ<br />
kelimesini değil de “ziyâde” kelimesinin umum ifade ettiğini belirttiğini görürüz<br />
(Hayyan, 1992:VI,43; et-Taberî, 2002:XI,138).<br />
70