kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
إِن َّ ال َّذِينَ سَبَقَتْ لَهُم م ِّن َّا الْحُسْنَى أُوْلَئِكَ عَنْهَا مُبْعَدُونَ لَا يَسْمَعُونَ حَسِيسَهَا وَهُمْ فِي مَا اشْتَهَتْ أَنفُسُهُمْ<br />
خَالِدُونَ لَا يَحْزُنُهُمُ الْفَزَعُ الْأَآْبَرُ وَتَتَلَق َّاهُمُ الْمَلَائِكَ ةُ هَذَا يَوْمُكُمُ ال َّذِي آُنتُمْ تُوعَدُونَ<br />
“Şüphesiz katımızdan kendileri için güzel şeyler takdir edilmiş olanlar, işte oradan<br />
(cehennemden) uzak tutulanlardır. Bunlar onun (cehennemin) uğultusunu bile<br />
duymazlar. Canlarının istediği şeyler içinde temelli kalırlar. O en büyük korku<br />
bunları üzmez; kendilerini melekler: «Size söz verilen gün işte bugündür» diye<br />
karşılarlar” (Enbiyâ 21/101-103).<br />
Yine Kur’ân’a göre bu <strong>cennet</strong>, inanıp din uğruna gayret edenlere söz verilmiş<br />
olup (Nisa 4/95; Hadîd 57/10), oraya Rablerinin çağrılarına icabet edenler konulacak<br />
(Ra’d/18), inanıp iyi işler yapanlara bu <strong>cennet</strong> ödül olarak verilecek(Kehf 18/88), güzel<br />
davrananlar oraya gireceklerdir (Yûnus 10/26; Necm 53/31). Sonuç olarak, “el-hüsnâ”<br />
sözcüğünün yukarıdaki değerlendirmelerin ışığında bazı âyetlerde <strong>cennet</strong> anlamında ve<br />
ona işaret eden bir isim olduğunu söyleyebiliriz.<br />
2.2.5. Cennetü’n-Naîm<br />
Naîm, “İnsana mutluluk veren maddî ve manevî tüm güzellikler, bol nimet”<br />
demektir. Buna göre Cennetü’n-Naîm, “Mutluluklarla, mutluluk veren her türlü şeyle<br />
dolu bahçe” anlamına gelir. “Naîm” <strong>cennet</strong>i Kur’ân-ı Kerim'de on bir ayrı yerde<br />
tekrarlanmaktadır. Bunların ikisinde “<strong>cennet</strong>ü naîm” (Vâkı’a 56/89; Meâric 70/38),<br />
birinde “<strong>cennet</strong>ü’n-naîm” (Suarâ 26/85), sekiz yerde ise “cennâtü'n-naîm” (Mâide 5/65;<br />
Yûnus 10/9; Hacc 22/56; Lokman 31/8; Saffât 37/43; Tûr 52/17; Vâkı’a 56/12; Kalem<br />
68/34) şeklinde <strong>cennet</strong> kelimesiyle birlikte tamlama olarak, iki yerde de tek başına<br />
“naîm” biçiminde geçmektedir (İnfitar 82/13; Mutaffifiyn 83/22).<br />
“Naîm” kelimesi “bolluk, saadet, mutluluk, refah, huzur, mutlu bir hayat”<br />
anlamına gelen nimet kelimesinden daha kapsamlı bir içeriğe sahiptir (el-Fîruzâbâdî,<br />
1987:1500-1501). Naîm, insana mutluluk veren maddî ve manevî bütün güzellikleri<br />
ifade etmektedir. Buna göre cennâtu’n-naîm, ‘mutluluklarla dolu <strong>cennet</strong>ler’ manasına<br />
gelir. Nâim kelimesinin bir âyette cehennemin isimlerinden olan ‘cahîm’in mukabilinde<br />
kullanılması (İnfitâr 82/13) diğer bir âyette de <strong>cennet</strong>le ilgili tasvirin baş tarafında tek<br />
başına yer alması (Mutaffifîn 83/22) onun <strong>cennet</strong> isimlerinden biri gibi kabul<br />
edilebileceğini göstermektedir (Topaloğlu, 1993b:VII,376).<br />
72