kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ölümden oluştuğu ve Tanrı’nın <strong>cennet</strong>e girmeye izin verdiği kimselerin, kulluk<br />
derecelerine göre <strong>cennet</strong>in bölümlerine yerleştirilecekleri vurgulanmaktadır (T.B.<br />
Chabbat, 152’dan naklen bkz: Taşpınar, 2003:302).<br />
Onun ayrı ayrı olan her bir bölümüne girecek salih insanları birbirinden ayıran<br />
özelliklerin olduğu belirtilerek, bu özelliklerin her birine ise, Mezmurlar’ın bir sözünün<br />
işaret ettiği zikredilmektedir (Mezmurlar, 140/4,13; 84/4; 4/3; 15/1). Cennetin yedi<br />
bölümünün adları ise, “huzur, avlu, ev, çadır, mukaddes dağ, Rab’bin dağı ve<br />
mukaddes makam” olarak açıklanmaktadır (Taşpınar, 2003:302).<br />
Cennetin yeri hususunda Yahudilikte ortak bir inancın bulunmadığı,<br />
Yahudilerden bazılarının, onun yerde olduğuna, bazılarının ise gökte olduğuna<br />
inandıkları belirtilmektedir (Şahin, 1993:VII,375). Orta çağ Yahudi din bilginlerinin<br />
yazdığı Tevrat yorumları olan Midraslarda <strong>cennet</strong> ve cehennem tasvirlerine bolca yer<br />
verildiği ifade edilmektedir (Şahin, 1993:VII,376).<br />
“Aden Cenneti (Bahçesi)”nin yakuttan iki kapısı vardır. Her birini altmış bin<br />
adet görevli melek beklemektedir. Meleklerin yüzlerinde, gök kubbede olduğu gibi<br />
ışıklar parıldar. Salih bir kimse teşrif ettiğinde, mezarda iken giydiği elbiseleri<br />
üzerinden çıkarırlar ve yerine şerefle bezenmiş, sekiz kat entari giydirirler. Başına da<br />
iki taç takarlar. Bunlardan bir tanesi mücevher ve incilerle, diğeri de parvaim altınıyla<br />
süslenmiştir. Eline sekiz adet mersin ağacı verirler ve su çağrıyı yaparlar: ‘Hadi git,<br />
sevinçle rızkını al.’<br />
Salih kimseyi, etrafı sekiz yüz çeşit gül ve mersinle çevrili derelerin aktığı bir<br />
yere girdirirler. Burada herkes, şerefiyle mütenasip olarak, kendi şahsına ait bir odaya<br />
sahip olur. Buradan dört nehir çıkmaktadır. Bunlardan sırasıyla; süt, şarap, belsem ve<br />
bal akmaktadır. Her odanın üzerinde bir altın asma vardır ve bu asmayı da her biri<br />
Venüs gezegeni gibi parıldayan, otuz altı inci süslemektedir. Her bir odada üzerinde<br />
inci ve mücevherlerin olduğu bir masa vardır. Her bir Salih kişiye altmış melek hizmet<br />
etmektedir. Bu melekler onlara şöyle derler: ‘Hadi git, sevinçle baldan tat. Zira sen<br />
kendini bala benzetilen Tora ile meşgul etmiştin. Hadi git, yaratılıştaki altı günden beri<br />
üzüm halinde saklanan şaraptan iç, zira sen kendini şaraba benzetilen Tora ile işledin’.<br />
29