01.12.2014 Views

kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk

kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk

kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Vâhidî (ö.468/1075) ise, el-Hüsnâ’yı <strong>cennet</strong>, ziyâde kelimesini ise “Allah’ın<br />

yüzüne bakmak olarak yorumlar (el-Vâhidî, 1995:I,465) Âlûsî de kelimeyi <strong>cennet</strong><br />

olarak açıklar (el-Âlûsî, 2000:XI,137). İbni Kesir de “el-Hüsnâ” kelimesini “<strong>cennet</strong>”,<br />

“ziyâde” kelimesini ise “Allah’ın yüzüne bakmak (O’nun cemâlini seyretmek)” olarak<br />

ifâde etmektedir (İbn Kesir, tsz:IV,199). Elmalılı, âyette geçen “el-Hüsnâ” kelimesini<br />

“<strong>cennet</strong>”, “ziyâde” kelimesini ise “mağfiret, Rıdvan ve Allah’ın cemâlini müşahede<br />

etmek” şeklinde yorumlamıştır (Yazır, tsz:IV,1704).<br />

Bekir Topaloglu ise “hüsnâ kelimesinin <strong>cennet</strong> anlamına geldiği müfessirlerin<br />

büyük çoğunluğu tarafından kabul edilmiştir” diyerek, “el-Hüsnâ kelimesine yukarıda<br />

zikredilen âyetin dışında yer aldığı on âyette de bu manayı vermek mümkündür”<br />

değerlendirmesini yapmaktadır (Topaloğlu, 1993b:VII,377).<br />

el-Hüsnâ kelimesi Kur’ân’da <strong>cennet</strong> anlamına geldiği yerlerde su özellikleri ile<br />

ön plana çıkmaktadır: Cennetliklerin orada yüzlerine hiçbir şekilde bir kara<br />

bulaşmayacak, hor ve hakir görülmeyecekler ve orada ebedi kalacaklardır. Bu konuyla<br />

ilgili olarak Kur’ân’da geçen ayetler şu şekildedir:<br />

ل ِّل َّذِينَ‏ أَحْسَنُواْ‏ الْحُسْنَىوَزِيَادَةٌ‏ وَلاَ‏ يَرْهَقُ‏ وُجُوهَهُمْ‏ قَتَرٌ‏ وَلاَ‏ ذِل َّةٌ‏ أُوْلَئِكَ‏ أَصْحَابُ‏ الْجَن َّةِ‏ هُمْ‏ فِيهَا خَالِدُونَ‏<br />

“İyi iş, güzel amel yapanlara daha güzeli ve daha fazlasıyla karşılık vardır. Yüzlerine<br />

ne kara bulaşır, ne de aşağılanırlar. Cennet ehli işte bunlardır. Orada ebedî<br />

kalacaklardır” (Yûnus 10/26).<br />

وَلِل َّهِ‏ مَا فِي الس َّمَاوَاتِ‏ وَمَا فِي الْأَرْضِ‏ لِيَجْزِيَ‏ ال َّذِينَ‏ أَسَاؤُوا بِمَا عَمِلُوا وَيَجْزِيَ‏ ال َّذِينَ‏ أَحْسَنُوا بِالْحُسْنَى<br />

“Göklerde ve yerde bulunanlar hep Allah'ındır. Bu, Allah'ın, kötülük edenleri yaptıklarıyla<br />

cezalandırması, güzel davrananları da daha güzeliyle mükâfatlandırması içindir” (Necm 53/31)<br />

Hüsnâ <strong>cennet</strong>ini hak edenler cehennemden uzaklaştırılacaklar, orada<br />

cehennemin uğultu ve hışırtısını duymayacaklar, ebedi olarak canlarının çektiği<br />

nimetlerden yararlanacaklar, en büyük korku onları endişelendirmeyecek ve melekler<br />

orada kendilerini, “işte, bu size vaat edilen gününüzdür” diyerek karşılayacaktır.<br />

71

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!