kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
kur'ân'da cennet kavramı - gariban tavuk
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
“Dârü’l-âhire” kavramının geçtiği bir diğer âyette ise, Yahudi ve Hıristiyanların<br />
“dârü’l-âhire” (âhiret yurdu) nin yalnız kendilerine ait olduğunu ileri sürdükleri ifade<br />
edilmektedir.<br />
قُلْ إِن آَانَتْ لَكُمُ الد َّارُ الآَخِرَةُ عِندَ اللّهِ خَالِصَةً م ِّن دُونِ الن َّاسِ فَتَمَن َّوُاْ الْمَوْتَ إِن آُنتُمْ صَادِقِينَ<br />
“De ki: «Allah yanında âhiret evi (Cennet) başkalarının değil de sadece sizin ise, eğer<br />
bu davanızda da doğru iseniz haydi ölümü canınıza minnet bilin!»” (Bakara 2/94).<br />
Bu kullanımlardan anlaşıldığı üzere, “dârü’l-âhire” terkîbi, âhiret hayatının<br />
olumlu kısmını ifade etmekte ve oranın inanç açısından olumlu vasıflara sahip olan<br />
insanlar için olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumun doğal bir sonucu olarak, “dârü’lâhire”<br />
nin <strong>cennet</strong>i ifade ettigi açıktır. Nitekim Râzî (ö.606/1209), Kurtubî (ö.671/1272),<br />
Mahallî (ö.864/1459), Âlûsî (ö.1270/1854), Sâbûnî, bu terkibi <strong>cennet</strong> kavramıyla tefsir<br />
etmişler, Elmalılı ise “dar-ı âhiret saadeti” anlamını vermiştir (er-Râzî, tsz:III,191; el-<br />
Kurtubî, 1994:II,37; el-Mahalli, tsz:I,14; Âlûsî, 2000:I,327; es-Sâbûnî, tsz:I,80; Yazır,<br />
tsz:I,423).<br />
İbn Atiyye ise bu kavramı, “nimetlerin, hazların ve her türlü hayırların<br />
kendisinde bulunduğu âhirett yurdu” olarak açıklamıştır (İbni Atiye, 2001:I,181).<br />
“Dâru’l-âhire” terkibinin Kur’ân’da yer aldığı âyetlerin bağlamlarını<br />
incelediğimizde bu kavramın <strong>cennet</strong>i ifade ettiği rahatlıkla görülmektedir. Bu âyetlerde<br />
âhirette kâfirlerin karşılaşacakları acı durumlar ortaya konulduktan sonra sahne<br />
değiştirilerek dünyada güzel işler yapanlara karşılık olarak güzelliklerin verileceği<br />
“âhiret yurdu”nun daha hayırlı olacağı belirtilmektedir (Nahl/30).<br />
Ehli kitaptan Yahudilerin nankörlükleri, iyilikleri hep kendilerinden bilmeleri ve<br />
“âhiret yurdu”nu kendi tekellerinde görmeleri vurgulanmaktadır (A’râf/169).<br />
87