30.01.2015 Views

harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana

harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana

harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

"Kimin misafiri"<br />

"Direktör'ün."<br />

Nöbetçinin kaşları yay gibi havaya kalktı. Arkasını dönerek bir bilgisayar çıktısını, ekrandaki<br />

verilerle karşılaştırarak kontrol etti. Sonra pencereye döndü. "İyi vakit geçirmenizi dilerim<br />

Bay Langdon."<br />

Araba yeniden fırlayarak, tesisin ana girişine giden geniş bir adacığın etrafından döndü.<br />

Karşılarında cam ve çelikten yapılmış ultra-modern, dörtgen bir yapı duruyordu. Langdon<br />

binanın çarpıcı şeffaf tasarımından oldukça etkilenmişti. Mimarlığa karşı her zaman bir<br />

sempatisi olmuştu.<br />

Yol arkadaşı, ona, "Cam Katedral," dedi.<br />

"Bir kilise mi"<br />

•<br />

F:3<br />

Dan Brown<br />

"Yo, hayır. Burada sahip olmadığımız tek şey bir kilise. Burada din fiziktir. Tanrı'nın adını<br />

istediğiniz kadar anabilirsiniz." Güldü. "Mesonla-ra° ve zerrelere*"* iftira etmeyin yeter."<br />

Şoför arabayı döndürüp cam binanın önüne çekerken, Langdon şaşkınlık içinde oturuyordu.<br />

Mesonlar ve zerreler Sınır kontrolü yok. Mach 15 uçaklar. Bu adamlar da kim Tanrı aşkına <br />

Cevap binanın ön yüzündeki granit levhada yazıyordu:<br />

(CERN) Conseil Europeen pour la *<br />

Recherche Nucleaire<br />

Yaptığı çevirinin doğruluğundan emin olan Langdon, "Nükleer Araştırma mı" diye sordu.<br />

Şoför cevap vermedi. Öne doğru eğilmiş, arabanın kasetçalarıyla uğraşıyordu. "Sizin<br />

durağınız burası. Direktör sizi bu girişte karşılayacak."<br />

Tekerlekli iskemlede binadan çıkan bir adam Langdon'ın gözüne ilişti. Adam altmışlı<br />

yaşlarının başında gibi görünüyordu. Sert bir çenesi olan sıska ve tamamıyla kel adam, beyaz<br />

laboratuvar önlüğüyle, tekerlekli iskemlenin ayak koyma yerine sıkıca basan bağcıklı siyah<br />

ayakkabılar giymişti. İki gri taşa benzeyen gözlerindeki cansız bakış uzaktan bile fark<br />

ediliyordu.<br />

Langdon, "Bu o mu" diye sordu.<br />

Şoför başını kaldırıp baktı. "Hay Allah." Dönüp Langdon'a uğursuz bir gülümsemeyle baktı.<br />

"İti an çomağı hazırla."<br />

Langdon neyle karşılaşacağından emin olmayan bir tedirginlikle araçtan indi.<br />

Tekerlekli iskemledeki adam, Langdon'a doğru ilerleyerek, soğuk ve nemli elini uzattı. "Bay<br />

Langdon Sizinle telefonda konuşmuştuk. İsmim Maximilian Kohler."<br />

''' Elektronla proton arasında bir maddecik. (*°> Atomları oluşturan birimlerin özmaddesi.<br />

34<br />

Melekler ve Şeytanlar<br />

7<br />

CERN Genel Direktörü Maximilian Kohler, König -Kral- diye tanınıyordu. Bu unvan,<br />

tekerlekli iskemledeki tahtından egemenliğini yöneten kişiye saygıdan çok, duyulan korkunun<br />

ifadesiydi. Birkaç kişi, onu şahsen tanıdığı halde, sakatlanmasına yol açan korkunç hikâye<br />

CERN'de efsane haline gelmişti. Aksiliği ya da kendini bilime adaması yüzünden onu kimse<br />

suçlayamıyordu.<br />

Langdon, Kohler'la karşılasak henüz birkaç saniye olduğu halde, adamın mesafeli biri<br />

olduğunu hemen sezmişti. Kohler'ın tekerlekli iskemlesi ana girişe doğru sessizce<br />

süratlenirken, Langdon, ona yetişmek için koşuşturmak zorunda kalmıştı. Bu tekerlekli<br />

iskemle o güne dek Langdon'ın gördüklerine hiç benzemiyordu; çok hatlı bir telefon, mesajlaşma<br />

sistemi, bilgisayar ekranı, hatta hareketli bir video kamera gibi elektronik cihazlarla<br />

donatılmıştı. Kral Kohler'ın seyyar komuta merkezi.<br />

Langdon mekanik bir kapıdan geçerek, CERN'in dev ana lobisine : kadar peşinden gitti.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!