harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Olivetti düşünceli bir tavırla başım salladı ama uzun süre bir şey söylemedi. Parmağını<br />
torpidoda ileri geri gezdirerek, tozun üstünde bir çizgi yaptı. Yan aynadan Langdon'ı<br />
incelerken, Langdon kendini ölçülüp biçi-liyormuş gibi hissetti. Olivetti sonunda muhafıza<br />
döndü. Sesi hevessiz çıkıyordu. "Farklı yönlerden yaklaşılmasını istiyorum. Arabalar Rotunda<br />
Meydanı, Via degli Orfani, Piazza Sant'Ignacio ve Sant'Eustachio'ya ayrılacak. İki bloktan<br />
fazla yaklaşmayın. Park ettikten sonra hazır olup emirlerimi bekleyin. Üç dakika."<br />
"Peki efendim." Asker arabasına döndü.<br />
Langdon, Vittoria'ya, etkilendiğini ifade ederek başını indirip kaldırdı. Vittoria, ona<br />
gülümseyince Langdon aralarında beklenmedik bir bağ kurulduğunu hissetti... ikisi arasında<br />
bir çekim alanı oluşmuştu.<br />
Komutan arkasını dönüp gözlerini Langdon'a dikti. "Bay Langdon yüzünüze gözünüze<br />
bulaştırmazsanız iyi olur."<br />
Langdon endişeyle gülümsedi. O nasıl olacaksa<br />
241 F:16<br />
Dan Brovvn<br />
t<br />
57<br />
CERN Direktörü Maximilian Kohler, bronşlarını ve akciğerlerinde-ki kılcal damarları açan<br />
kromolin ve lökotrinin vücuduna yaydığı serinlikle uyandı. Nefes alışı yeniden normale<br />
dönmüştü. CERN revirindeki özel bir odada yatıyor, tekerlekli iskemlesi yatağının yanında<br />
duruyordu.<br />
Elleriyle, ona giydirdikleri hastane önlüğünü yokladı. Giysileri, yatağın yanındaki<br />
sandalyenin üstünde katlı duruyordu. Bir hemşirenin dışarıda odalara sırayla girip çıktığını<br />
duyabiliyordu. Uzun bir süre yattığı yerden dinledi. Sonra, mümkün olduğunca sessiz biçimde<br />
kendini yatağın kenarına çekerek, kıyafetlerine uzandı. Güçsüz bacaklarının üstünde zorlukla<br />
durarak giyindi. Sonra vücudunu tekerlekli iskemlesine sürükledi.<br />
Öksürüğünü bastırarak kapıya doğru sürdü. Motoru çalıştırmadan iskemleyi elle ilerletiyordu.<br />
Kapıya vardığında dışarıya göz attı. Koridor boştu.<br />
Maximilian Kohler sessizce revirden sıvıştı.<br />
242<br />
Melekler ve Şeytanlar<br />
"Yedi yüz kırk altı, otuz... tamam." Olivetti telsizle konuşurken bile sesi fısıltıyı aşmıyordu.<br />
Langdon artık, Pantheon'dan üç blok ötedeki Piazza de la Concor-de'de bekleyen Alfa<br />
Romeo'nun arka koltuğunda, Harris tüvit ceketinin içinde terlediğini hissediyordu. Yanında<br />
oturan Vittoria, tüm dikkatini son emirlerini veren Olivetti'ye yöneltmişti.<br />
Komutan, "Sekizli gruplar halinde düzen alın," dedi. "Girişin etrafı kuşatılacak. Hedef sizi<br />
görünce tanıyabilir, bu yüzden görünmeyeceksiniz. Öldürmeyecek şekilde güç kullanın.<br />
Çatıyı nişan alacak birine ihtiyacımız olacak. Hedef öncelikli. Rehin ikincil."<br />
Olivetti'nin adamlarına kardinalin gözden çıkarılabileceğini söylemesiyle tüyleri ürperen<br />
Langdon, Tanrım, diye düşündü. Rehine ikincil.<br />
'Tekrar ediyorum. Öldürmek yok. Hedef bize canlı lazım. Dağılın." Olivetti telsizini kapattı.<br />
Vittoria neredeyse öfkeli bir ifadeyle, şaşkınlık içinde bakıyordu. "Komutan, kimse içeri<br />
girmiyor mu"<br />
Olivetti döndü. "İçeri mi"<br />
"Pantheon'dan içeri! Olayın yaşanacağı yere"<br />
Taşlaşmış gözlerle, "Attento," dedi Olivetti. "Adamlarım içeri girerse görünüşlerinden<br />
tanınabilirler. Arkadaşınız az önce beni, bunun hedefi yakalamaktaki tek şansımız olabileceği<br />
konusunda uyardı. Adamlarımı içeri göndererek, kimseyi ürkütmeye niyetim yok."<br />
243<br />
Dan Brown