harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
taktı- ! ğı tek saatti. Su geçirmez ve fosforlu saat, yüzerken ve geceleri karanlık üniversite<br />
yollarını arşınlarken mükemmel işe yarıyordu. Langdon'ın öğrencileri onun moda anlayışını<br />
sorguladıklarında, her gün baktığı Mickey'nin ona kalbinin genç kalmasını hatırlattığını<br />
söylüyordu.<br />
"Saat altı," dedi.<br />
Vittoria gözleri hâlâ kapalı bir şekilde başını salladı. "Sanırım bizi götürecek araç geldi."<br />
Langdon uzaktan gelen vınlama sesini duyunca başını kaldırdı ve moralinin çöktüğünü<br />
hissetti. Kuzeyden yaklaşan helikopter piste doğru alçalıyordu. Langdon Nazca kum<br />
resimlerine bakmak için Andean Palpa Vadisi üstünde bir kez helikoptere binmiş ve hiç mi<br />
hiç hoşlanmamıştı. Uçan ayakkabı kutusu. Sabah yaptığı roket uçağı yolculuklarından sonra<br />
Vatikan'ın bir araba göndermesini ümit etmişti. Öyle yapmadıkları belli oluyordu.<br />
Helikopter başlarının üstüne gelince hızını kesti, bir süre havada asılı kaldı ve önlerindeki<br />
piste indi. Helikopterin gövdesi beyazdı ve bir tarafının üstüne armalar işlenmişti; kalkanın<br />
üstünde çaprazlamasına duran iki maymuncuk ve papalık tacı. Bu sembolü çok iyi tanıyordu.<br />
Vatikan'ın geleneksel mührü buydu: Papalığın ya da "papalık makamı"nın kutsal sembolüydü,<br />
makam ise eski San Pietro Hükümdarlığı anlamına geliyordu.<br />
Helikopterin inişini seyreden Langdon, Kutsal Helikopter diye homurdandı. Vatikan'ın<br />
Papa'yı havaalanına, toplantılara ya da Gandol-fo'daki yazlık sarayına götürmek için<br />
helikopter kullandığını unutmuştu. Ama Langdon kesinlikle arabayı tercih ederdi.<br />
Pilot kabininden atlayan pilot, pistin üstünde onlara doğru yürüdü.<br />
Şimdi huzursuz görünen Vittoria'ydı. "Pilotumuz bu mu"<br />
Langdon, onun endişesini paylaşıyordu. "Uçmak ya da uçmamak. İşte asıl sorun bu."<br />
Pilot bir Shakespeare melodramı oynamak için süslenip püslenmiş gibi görünüyordu. Kabarık<br />
tuniğinin üstünde boylamasına parlak mavi ve<br />
130<br />
Melekler ve Şeytanlar<br />
İtin renS' çizgiler vardı. Uyumlu pantolon ve tozluk giymişti. Ayaklarında terliğe benzeyen<br />
siyah topuksuz ayakkabılar vardı. Başına ise siyah keçe bere takmıştı.<br />
Langdon, "İsviçreli Muhafızlar'ın geleneksel üniforması," diyerek açıkladı. "Michelangelo<br />
tarafından tasarlandı." Adam yaklaşırken Langdon kendini geri çekti. "İtiraf etmek gerekirse,<br />
Michelangelo'nun en iyi işlerinden biri de|j£"<br />
Adamın cafcaflı kıyafetine rağmen Langdon pilotun ciddi biri olduğunu anlayabiliyordu. Bir<br />
Amerikalı deniz piyadesinin tüm ciddiyeti ve asaletiyle onlara doğru yaklaşıyordu. Langdon<br />
seçkin İsviçreli Muhafızlardan biri olabilmek için aranan katı kuralları pek çok kez okumuştu.<br />
İsviçre'nin dört Katolik kantonunun birinden seçilen adaylar, on dokuz ile otuz yaşları<br />
arasında, en az bir yetmiş boyunda, İsviçre Ordusu tarafından eğitilmiş bekâr İsviçreli<br />
erkekler olmaları gerekiyordu. İmparatorluk birliği tüm hükümetler tarafından, dünyadaki en<br />
sadık ve en amansız güvenlik gücü olarak tanınıyordu.<br />
Önlerinde duran muhafız, "Siz CERN'den misiniz" diye sordu. Soğuk bir sesi vardı.<br />
Langdon, "Evet bayım," diye karşılık verdi.<br />
X-33'e dönüp bakarak, "Fevkalade bir sürede gelmişsiniz," dedi. Sonra Vittoria'ya döndü.<br />
"Efendim, yanınızda başka kıyafet var mı"<br />
"Anlayamadım"<br />
Bacaklarını işaret etti. "Vatikan Şehri'nde şortla dolaşılmasına izin verilmez."<br />
Bakışlarını Vittoria'nın bacaklarına indiren Langdon kaşlarını çattı. Unutmuştu. Vatikan<br />
Şehri'nde -gerek kadınlar gerekse erkekler için- bacakların dizden yukarısının görülmemesi<br />
konusunda çok katı bir yasak vardı. Bu kısıtlama, Tanrı'nm şehrinin mukaddesliğine saygı<br />
göstermenin bir yoluydu.<br />
Vittoria, "Yanımdakilerin hepsi bu," dedi. "Aceleyle geldik."