harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Langdon arkasından, "Peder," diye bağırdı. "Gidecek bir yer yok!" "Gökyüzüne bak!<br />
Gökyüzüne bakmayı unutuyoruz!" Langdon o anda, Camerlengo'nun nereye doğru gittiğini<br />
görünce, yüce gerçeği anladı. Langdon ışıklar yüzünden onu göremese de, kurtuluşlarının tam<br />
başlarının üzerinde olduğunu biliyordu. ,; Yıldızlarla dolu bir İtalyan göğü. Kaçış<br />
yolu.<br />
,\ Camerlengo'nun onu hastaneye götürmesi için çağırttığı helikopter*<br />
hareketsiz bir şekilde ileride duruyordu, pilot içindeydi ve pervane kanatları boş viteste<br />
çalışıyordu. Langdon aniden üzerinde km'vetli bir canlılık hissetti.<br />
498<br />
Melekler ve Şeytanlar<br />
Langdon'm aklından düşünceler bir sel gibi geçti...<br />
İlk önce, Akdeniz'in enginliğini hayalinde canlandırdı. Ne kadar uzaktı Sekiz kilometre On<br />
altı Fiumocino'daki kumsalın trenle yaklaşık yedi dakika uzaklıkta olduğunu biliyordu. Ama<br />
helikopterle, saatte 320 kilometre hızla ve hiç durmadan... Eğer, kutuyu helikopterle yeteri<br />
kadar uzağa götürebilir ve denize atarlarsa... Neredeyse, ağırlıksız oklusunu hissederek<br />
koşarken, başka bir seçenek daha olduğunu fark etti. La Cava Romana! Şehrin kuzeyindeki<br />
taş ocakları beş kilometre uzaklıkta bile değildi. Ne büyüklükteydiler Beş kilometrekare Bu<br />
saatte, kesinlikle boş olurdu! Kutuyu oraya atarak...<br />
Ca.nerlengo, "Herkes geri çekilsin!" diye bağırdı. Koşarken, göğsü<br />
acıyordu. "Uzaklasın! Hemen!"<br />
Camerlengo onlara yaklaşırken, helikopterin etrafındaki İsviçreli<br />
Muhafızlar ağızları açık öylece duruyorlardı. Papaz, "Geri!" diye bağırdı. Muhafızlar geri<br />
çekildiler.<br />
Tüm dünya merak içinde izlerken, Camerlengo helikopterin etrafından dolaşıp pilot kapısına<br />
geldi ve kapıyı açtı. "Dışarı, evlat! Hadi!" I Muhafız dışarı atladı. Camerlengo, pilot<br />
kabininin yüksek koltuğuna baktı, bu yorgun haliyle, kendini yukarı çekmek için iki elini<br />
birden kullanması gerektiğini I biliyordu. Yanında titreyen pilota döndü ve kutuyu eline<br />
tutuşturdu. "Tut şunu. İçeri girdiğimde, geri ver."<br />
Camerlengo kendini yukarı çekerken, helikoptere doğru koşan Ro-bert Langdon'm heyecanla<br />
bağırdığını duyabiliyordu. Camerlengo, şimdi anlıyorsun, diye düşündü. Şimdi inanıyorsun!<br />
Camerlengo kendini pilot kabinine çekti, birkaç tanıdık kolu ayarla-<br />
Îi ve sonra kutuyu almak için pencereye döndü. î Ama, kutuyu verdiği muhafızın eli boştu.<br />
Muhafız, "O aldı!" diye bardı. Camerlengo kalbinin sıkıştığını hissetti. "Kim!"<br />
Muhafız işaret etti. "O!"<br />
499<br />
Dan Brown<br />
Robert Langdon kutunun bu kadar ağır olmasına şaşırmıştı. ne] kopterin diğer tarafına koştu;<br />
saatler önce o ve Vittoria'nın oturduğu ar ka bölmeye atladı. Kapıyı açık bırakıp içeri yerleşti.<br />
Sonra, ön koltukta oturan Camerlengo'ya bağırdı.<br />
"Uçun, peder!"<br />
Camerlengo boynunu uzatıp Langdon'a baktı, yüzü dehşetten bem-beyazdı. "Ne yapıyorsun!"<br />
Langdon, "Sti uçun! Ben fırlatacağım!" diye bağırdı. "Vakit yok! Al-lah'ın cezası helikopteri<br />
uçurun!"<br />
Pilot kabininde parlayan medya ışıkları yüzündeki çizgileri belirgin-leştirirken, Camerlengo<br />
bir an için felç olmuş gibi göründü. "Bunu ya! uz başıma yapabilirim," diye fısıldadı. "Bunu<br />
tek başıma yapmam gerekiyor.''<br />
Langdon dinlemiyordu. "Uçun," diye bağırdığını duyuyordu. Hadi! Size yardım etmeye<br />
geldim. Langdon kutuya baktı ve sayılan gördüğünde nefesinin boğazında düğümlendiğini<br />
hissetti. "Üç dakika, peder! Öf."<br />
Sayı, Camerlengo'yu kendine getirmiş gibiydi. Hiç tereddüt etmeden, kumanda düğmelerine<br />
geri döndü. Gıcırtılı bir gürültüyle, helikopteri kaldırdı.