harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Havadan bakıldığında Roma -binaların, çeşmelerin ve harabelerin arasından kıvrılan eski<br />
yollarıyla- bir labirenti andırıyordu.<br />
Vatikan helikopteri, aşağıdaki kalabalıktan yükselen kirli hava kütlesinin içinden kuzeybatıya<br />
doğru alçaktan uçuyordu. Langdon aşağıdaki mobiletlere, şehir turu otobüslerine ve şehrin her<br />
yerinde dönüp dolaman minyatür Fiat sedanlara baktı. Koyaanisqatsi diye düşündü, aklına<br />
"dengeden gelen hayat" anlamında kullanılan Hopic> terimi gelmişti.<br />
Vittoria yanındaki koltukta sessizce oturuyordu.<br />
Helikopter aniden yana yattı.<br />
Midesi ağzına gelen Langdon bakışlarını uzaklara yöneltti. Roma Açık Hava Tiyatrosu'nun<br />
kalıntılarını gördü. Langdon her zaman, Açık Hava Tiyatrosu'nun tarihteki en büyük<br />
ironilerden biri olduğunu düşünürdü. Şimdi kültürün ve medeniyetin yükselişinin sembolü<br />
olarak kabul edilen stat, yüzyıllar boyunca barbarca olaylara ev sahipliği yapması ıÇ>n inşa<br />
edilmişti: tutukluları parçalayan aç aslanlar, ölümüne savaşan köle orduları, uzak diyarlardan<br />
yakalanıp getirilen yabancı kadınlara yapıîan toplu tecavüzler, hatta başı vurulan ve hadım<br />
edilen halk. Langdon, Haf' vard'daki Soldier Field'm, Açık Hava Tiyatrosu'nun mimari<br />
kopyası ol-<br />
Kuzey Arizona'daki bir kabile.<br />
134<br />
Melekler ve Şeytanlar<br />
sının kinayeli veya belki de anlamlı olduğunu düşündü. Soldier Fi-ıd'da her sonbahar, eski<br />
vahşet gelenekleri yeniden canlandırılırdı... çıl-na dönmüş fanatikler Harvard ile Yale<br />
savaşırken kan dökülmesi için<br />
ıaykı«P dururlardı.<br />
Helikopter kuzeye doğru giderken Langdon Roma Forumu'na -Hıristiyanlık öncesi Roma'nın<br />
kalbi- göz gezdirdi. Eskiyen kolonlar, etrafını kuşatan metropolün kendisini yutmasından bir<br />
şekilde korunan mezarların mezar taşlarını andırıyordu.<br />
Batı'daki Tiber Nehri'nin geniş havzası, şehirde kıvrılarak muazzam mesafeler kat ediyordu.<br />
Langdon havadan bakarken bile suyun derin olduğunu anlayabiliyordu. Aşırı yağmurun<br />
getirdiği çamur ve köpükle dolu olan nehir akıntısı kahverengiydi.<br />
Havada biraz daha yükselen pilot, "Tam karşımızda," dedi.<br />
Langdon ve Vittoria dışarı baktıklarında onu gördüler. Muazzam kubbe, sabah sisini yaran bir<br />
dağ gibi, pusların arasında tam karşılarında duruyordu: San Pietro Bazilikası.<br />
Langdon, Vittoria'ya, "İşte bu Michelangelo'nun iyi yaptığı işlerden<br />
biri," dedi.<br />
Langdon, San Pietro'yu daha önce havadan hiç görmemişti. Mermer cephe öğle güneşinde<br />
alev gibi parlıyordu. Azizlere, şehitlere ve melekle-| re ait 140 heykeliyle devasa yapı iki<br />
futbol sahası genişliğinde ve altı saha uzunluğundaydı. Bazilikanın iç kısmında ibadet edecek<br />
60.000 kişilik yer vardı... dünyanın en küçük ülkesi Vatikan Şehri'nin nüfusunun yüz katından<br />
fazla.<br />
Bu büyüklükte bir kalenin bile önündeki meydanı bu kadar küçük gösteremezdi. Geniş San<br />
Pietro Meydanı kalabalık Roma'da granit bir Vahaya benziyordu. Bazilikanın önündeki oval<br />
alanı çevreleyen 284 sü-tUn. giderek küçülen boyutlarla ortak merkezli dört kavis çiziyordu...<br />
^ydanm ihtişamını artırmak için mimari bir hile kullanılmıştı.<br />
Önünde duran muhteşem mabede bakan Langdon, şimdi orada ol-Saydı Aziz Petrus'un ne<br />
düşüneceğini merak etti. Aziz dehşet verici bir<br />
135<br />
Dan Brown<br />
şekilde ölmüş, tam bu noktada baş aşağı çarmıha gerilmişti. Şimdi ise b zilikanın merkez<br />
kubbesinin tam altında, beş kat aşağıda, en kutsal m zarlardan birinde yatıyordu.<br />
Pilot, "Vatikan Şehri," derken sesi hiç de misafirperver çıkmıyordu