30.01.2015 Views

harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana

harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana

harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

haç! Bilimin dört öğesi gözlerinin önüne serilmişti. İşaretler Roma'ya v. yılarak, kocaman bir<br />

haç oluşturmuşlardı.<br />

Şaşkınlıkla bakarken, aklına şiirin bir dizesi geldi. Yeni yüzüyle mer haba diyen eski bir dost<br />

gibi.<br />

Roma 'da ara mistik öğeyi...<br />

Roma 'da...<br />

Sis perdesi kalkmaya başlamıştı. Langdon cevabın gece boyunca gözünün önünde durduğunu<br />

anladı. Illuminati şiiri, mihrapların nasıl yeı. leştirildiğini açıklıyordu. Bir haç!<br />

Roma'da ara mistik öğeyi!<br />

Kurnaz bir kelime oyunu yapılmıştı. Langdojı Roma'da kelimesinin şiirin ölçüsünü<br />

bozmamak için eklendiğini düşünmüştü. Oysa çok daha farklı bir niyetle yazılmıştı. Bu,<br />

dizenin içinde saklı bir başka ipucuydu.<br />

Langdon haritadaki haç şeklinin, Illuminati'nin en üstün ikilemlerinden biri olduğunu fark'etti.<br />

Bilim öğeleriyle oluşturulmuş dini bir semboldü. Galileo'nun Aydınlanma Yolu, hem bilimi,<br />

hem de Tanrı'yı övüyordu.<br />

Bulmacanın geri kalan parçalan, hemen o anda yerine oturmaya başladı.<br />

Navona Meydanı.<br />

Navona Meydanı'nm tam ortasında, Azize Agnes Kilisesi'nin önünde, Bernini en ünlü<br />

heykellerinden birini yaratmıştı. Roma'ya gelen her^ kes onu görmeye giderdi.<br />

\<br />

Dört Irmak Çeşmesi!<br />

Bernini'nin suya kusursuzca ithaf ettiği Dört Irmak Çeşmesi, Eski Dünı ya'nın dört büyük<br />

nehrini övüyordu... Nü, Ganj, Tuna ve Rio Plata. i<br />

Su, diye düşündü Langdon. Son işaret mükemmeldi.<br />

Bundan daha da mükemmel olan, Bernini'nin çeşmesinin üstünde yüksek bir dikilitaş<br />

bulunmasıydı.<br />

İtfaiyecileri şaşkınlıklarıyla baş başa bırakan Langdon, Olivetti'nifl cansız bedeninin yattığı<br />

tarafa doğru kilisede koşturmaya başladı.<br />

Saat 22.31, diye düşündü. Bol bol vakit var... Langdon gün boyunca ilk kez kendini oyunda<br />

önde hissediyordu.<br />

Olivetti'nin yanında çömelerek, dikkatle komutanın yarı otomatiği'1 ve telsizini aldı. Langdon<br />

yardım çağrısında bulunacağını biliyordu an1' bunu yapmanın yeri değildi. Bilimin son<br />

mihrabının şimdilik gizli kalm^<br />

408<br />

Melekler ve Şeytanlar<br />

ekiyordu. Sirenlerini öttürerek Navona Meydanı'na akın eden itfaiyelerle basının faydadan<br />

çok, zararı dokunurdu.<br />

Langdon tek kelime etmeden kapıdan dışarı çıktı ve güruh halinde kiliseye hücum eden<br />

basının arasından sıyrıldı. Barberini Meydam'ndan oeçti- Gölgeler arasına saklanarak telsizi<br />

açtı. Vatikan Şehri'ne seslenmeye çalışıyordu, ama parazitten başka bir şey duyulmuyordu. Ya<br />

kapsama alanı dışındaydı ya da verici için bir tür erişim şifresine gerek irdi. Langdon boş yere<br />

karmaşık düğmelerle numaralara basıp durdu. Sonunda vardım çağırma planının işe<br />

yaramayacağım anladı. Dönüp ankesörlü te-iifon aradı. Hiç yoktu. Zaten Vatikan santralı<br />

kilitlenmişti.<br />

Tek başınaydı.<br />

İlk başta hissettiği güvensizlik duygusuna yeniden kapılarak, orada bir süre durup acınası<br />

halini gözden geçirdi... kemik tozuna bulanmıştı, yaralanmıştı, yorgunluktan bitap düşmüştü<br />

ve açtı.<br />

Langdon yeniden dönüp kiliseye baktı. Medya ve itfaiye araçlarının ışığıyla aydınlanan<br />

kubbenin üstünden dumanlar tütüyordu. İçeri geri girip yardım istemaJconusunda tereddüt

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!