harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
dışarıda tek bir silahla kontrol altına almanın imkânsız olduğunu biliyordu. Onu içende<br />
yakalamak tek yoldu... tabi eğer hâlâ içerideyse. Langdon, Panthe-on'da herkesi boş yere<br />
uğraştırarak yaptığı büyük hatadan pişmanlık duydu. Artık tedbir konusunda ısrarcı<br />
davranacak konumda değildi; onlar1 bu noktaya getiren kendisiydi.<br />
Vittoria kiliseyi endişeli gözlerle taradı. "Peki," diye fısıldadı. "Nere" de şu Chigi Şapeli"<br />
Langdon toz bulutlarının arasından katedralin arka tarafına göz geZ' direrek, dış duvarları<br />
inceledi. Ortak kanının tam aksine, Rönesans<br />
274<br />
Melekler ve Şeytanlar<br />
^railerinde pek çok şapel olurdu. Nötre Dame gibi dev katedrallerdeydüzinelerce.<br />
Şapeller, odalardan çok, girintiler şeklinde kendilerini<br />
österirdi; kilisenin yan duvarları arasındaki kabirlerin yerleştirildiği yarım<br />
daire nişler.<br />
Duvarın her bir kenarında dört girinti gören Langdon, haberler kötü, dive düşündü. İçeride<br />
toplam sekiz şapel vardı. Sekiz, insanın gözünü korkutacak bir sayı olmamakla birlikte, tüm<br />
açıklıklar onarım sebebiyle dev poliüretan örtülerle kapatılmıştı. Bu şeffaf perdeler görünüşe<br />
göre, nişlerin içindeki mezarları tozdan korumak amacıyla gerilmişti.<br />
Langdon, "Şu örtülü girintilerden herhangi biri olabilir," dedi. "Her birinin içine bakmadan<br />
hangisinin Chigi olduğunu anlamamıza imkân yok. Belki Olivetti'yi beklemek daha iyi..."<br />
Vittoria, "Hangisi ikinci sol apsis" diye sordu.<br />
Onun mimari terimleri böyle rahatlıkla kullanabilmesine şaşıran Langdon dönüp Vittoria'yı<br />
inceledi. "İkinci sol apsis mi"<br />
Vittoria arkasındaki duvarı işaret etti. Taşın içine, dekoratif bir karo yerleştirilmişti. Üstüne,<br />
dışarıda gördükleri aynı simge işlenmişti: parlayan yıldızın altında bir piramit. Yanındaki kirli<br />
levhada şöyle yazıyordu:<br />
BU KATEDRALİN SOL APSİSİNDE<br />
KABRİ BULUNAN ALEXANDER CHIGL'NIN<br />
HANEDAN ARMASI<br />
Langdon başını salladı. Chigi'nin hanedan arması yûdız ve piramit miymiş Birden zengin<br />
Chigi'nin bir Uluminati üyesi olma ihtimalini düşünmeye başladı. Vittoria'ya başıyla işaret<br />
etti. "Aferin, on puan." "Ne"<br />
"Boş ver. Ben..."<br />
Birkaç metre ileride, yere çarpan bir metal sesi duyuldu. Çarpma se-<br />
I tüm kilisede yankılandı. Langdon, Vittoria'yı sütunlardan birinin arka-<br />
„sna çekerken, Vittoria silahını sesin geldiği yöne doğrulttu. Langdon ne-<br />
, s'ni tutmuştu. Buraya girmeyi asla kabul etmemeliydim! Yaklaşan ses,<br />
esik kesik sürüklenen topal adımlarını andırıyordu. Birden sütunun di-<br />
¦nde bir nesne göründü.<br />
275<br />
Dan Brown<br />
"Figlio di puttanafn Vittoria kısık sesle küfrederken, geriye doör, sıçramıştı. Langdon da<br />
onunla birlikte geriye doğru sendeledi.<br />
Sütunun yanında, dev bir fare, kâğıda sarılı yarısı yenmiş bir sandviçi sürüklüyordu. Yaratık<br />
onları görünce durdu, Vittoria'nın silahının nam lusuna uzun süre baktı ve sonra<br />
umursamadan ödülünü kilisenin girinti lerinden birine sürüklemeye devam etti.<br />
Langdon kalbi hızla çarparken, "Seni o..." diye söylendi. Vittoria silahını indirerek, eski<br />
sakinliğine hemen geri döndü. La, don başını kolonun arkasından uzatarak, becerikli farenin<br />
bıçkı tezgi üzerinden devirdiği anlaşılan yere serilmiş sefer tasını gördü.<br />
Langdon bir süre bazilikayı inceledikten sonra, "Eğer o adam bun daysa, bunu kesin<br />
duymuştur. Olivetti'yi beklemek istemiyorsun, de: mi" diye fısıldadı.